Hakkı görmek, vehmettiği bir şeyden insanın geride kalmasını sağlar,bu vehim; Allah’ın ona rablıktan pay ayırdığı ve rabliğin onun niteliği olduğu veherhangi bir şekilde Okumaya devam et
EL HAKİM
Muhakkak ki senin Rabbin elbette gözleyendir. Fakat insan, ne zaman Rabbi onu imtihan edip, Okumaya devam et
HAKİKATTE VARINCA YOLLAR BİTER
HAKİKATTE VARINCA YOLLAR BİTER
“Tarikati Melâmet zannedenler”, sohbetlerinde çoğu kez “yol” tanımını kullanır, Melâmiliği de yol diye nitelendirirler. Okumaya devam et
İTİMAT
“…Tanımadığın bir şahısla karşılaştığını düşün. Sen onu adıyla aramaktasın ve kendisine muhtaçsın. Onunla karşılaştığında tıpkı bütün karşılaştığın insanlar gibi Okumaya devam et
BİRLİK
“..Ancak Rabbinin merhamet ettiği kimseler müstesnâ
ve zâten de bunun için halketmiştir onları..” Okumaya devam et
NÛR
- Eğer güneş bir hâlde olsaydı.
Işığı da bir minvalde olurdu.
95. Hiç kimse; bunun, onun ışığı olduğunu bilmezdi;
Öz’le kabuğun farkı olmazdı.
96. Hak’kın Nûr’u taşınma ve dönüşme nedir, bilmediğinden,
Değişim ve başkalaşımı da olmaz.
97. Âlemi baştan başa Hak’kın nurunun aydınlığı bil!.
Hak onda açıklığı itibâriyle gizlidir.
98. Sen sanırsın ki, âlem kendiliğinden devam ediyor…
Kendi zâtiyle sürekli kâimdir.
99. Akıl sahibi ve derin düşünceli kimse,
Baş döndüren nelerle karşılaşır neler!..
100. Aklın bu gereksiz derin düşünceleri yüzünden.
Biri felsefeye daldı, bir başkası hulûla saptı…
{ Mahmud Şebüsteri (ks) }
TENZİH
“..Ancak Rabbinin merhamet ettiği kimseler müstesnâ
ve zâten de bunun için halketmiştir onları..” Okumaya devam et
VAY ÖLÜ
“Kulun gücü yoktur bulmaya mürşidi!
Mürşid bulur daima müridi!
Kul ölüdür, mürşid ise diri!
Cem etmiştir o Kâmil HAY ismini!” Okumaya devam et
VELİLER
VELİ’LER
Veliler kendi aralarında üçe ayrılır. Şeriatın velileri edep sahibidirler. Bunlarda Allah korkusu Okumaya devam et
EHL-İ NOKSANLAR
Niyazi Mısri Divanı Şerhi’nde Melâmiliğe vasıl olmayanları “ehl-i noksan” diye tanımlıyor ve Okumaya devam et