HAFIZ AHMET SOYYİĞİT DİVANI (ŞERHSİZ)

HAFIZ AHMET SOYYİĞİT DİVANI

 

 I.BÖLÜM

BİSMİLLAHİ DİYELİM

Bismillahi diyelim

Sivayı terk edelim

Adab ile gidelim

Ol Mevla’ya dönelim

 

Dilimizi yuyalım

Halkı incitmeyelim

Hep Hakk’a yönelelim

Ol Mevla’ya dönelim

 

Kalbi temizleyelim

Nefsimizi bilelim

Tecelliyi görelim

Ol Mevla’ya dönelim

 

Hürriyete erelim

Zatına kul olalım

Mest ü hayran kalalım

Ol Mevla’ya dönelim

 

Rabbimiz’i bilelim

Rızasını alalım

Batılı ayıralım

Ol Mevla’ya dönelim

 

Gel AHMED uyanalım

Kanına dayanalım

Şanına sarılalım

Ol Mevla’ya dönelim…

( 1968 )

 

FEZKURUNİ DEMEZ Mİ

Fezkuruni demez mi

Kur’anda Zat-i Baki

Zikrinden olma hali

Her nefeste, de Allah

 

Kalpleri tatmin eder

Mütenebbih olun der

Karanlığı yok eder

Her nefeste, de Allah

 

Kayıtla şartla değil

Mevla’ya ver sen meyil

Olmazsın asla zelil

Her nefeste, de Allah

 

Şu cesedin, suretin

Su ile temizlersin

İstiyorsan siretin

Her nefeste, de Allah

 

Zikret Hakk’ı fikr ile

Şuhud ve tefekkürle

Kalmayasın şüphede

Her nefeste, de Allah

 

AHMED Allah’ı zikret

Sıfat ve zatı zevk et

Ehl-i zikre mürüvvet

Her nefeste, de Allah…

( 1965 )

 

AHMED AD OLMUŞTUR ONA

Ahmet ad olmuştur ona

Tarif edemem ben sana

Sığmayan hiçbir mekana

Canım feda O Sultan’a

 

Mürşid-i mutlak anlara

Telkinini duyanlara

İmdad eder ihvanlara

Canım feda O Sultan’a

 

Nispetimiz etti fena

Hem “elestü” hem de “beka”

Fenada bulmuşuz beka

Canım feda O Sultan’a

 

“Sümme dena fetedella

Kabe kavseyni ev edna”

Talim eyledi çün bana

Canım feda O Sultan’a

 

Sayesindeki Salaha

Bu gün ulaştık Felaha

Gelmiyor lafz u sadaya

Canım feda O Sultan’a

 

AHMED, ol AHMED’E geda

O’dur her derdine deva

Kulluğundan olma cüda

Canım feda O Sultan’a…

( 1968 )

 

OLMUŞUM HÜSNÜNE AGAH

Olmuşum hüsnüne agah

Ey Kerem Kani Huda

Her sıfattan bir tecelli

Gönlüne yüz bin safa

Cümlenin mahbubu sensin

Zatına canım feda

Kahr içinde lutfa erdim

Nice bin hamd ü sena

 

Hep seni temsil ederler

Evliya ü Enbiya

Marifettir akıl ermez

Oldu aciz hükema

 

Söylerim kelam-ı Hakk’la

Şübhe yoktur mutlaka

Bizdedir zevk u saadet

Bizdedir derde deva

 

Zikr-i daimiyledir bu

Nefh oldu ol dem bana

AHMED’i senden ayırma

Çün sefer kıldı sana…

( 1968 )

 

OLMA GAFİL SEN RIZADAN

Olma gafil sen rızadan

Sa’y edip insaf ile

Nefs-i tagutuna uyma

Hem düşün vicdan ile

 

Hakk rızasın terk edersin

Bir nev’i evham ile

Sorsalar dervişim dersin

Gerçeğe uy sıdk ile

 

Kır şu nefsin putlarını

Her nefeste zikr ile

Kurtulasın masivadan

Zikr-i Sultan’ı ile

 

Bu güne dek her ne ki var

Cümle terk et aşk ile

Tevhid’e engel oluptur

Bildiğin Tevhid bile

 

Pak olup külli sivadan

Gir saray-ı vahdete

Kal ile olmaz müyesser

Hal iledir, hal ile

 

Ya İlahi eyle, mağfür

AHMED’i rahmın ile

Eyle ilhak Zat’ına kim

Evvel ü ahir ile…

(1969 )

 

 

İHVANIMIZ UYANSIN

İhvanımız uyansın

Tevhit ile boyansın

Aşkullah ile yansın

Zikr-i Mevla’ya kasın

 

Ef’alde iradesin

Sıfatta ilmin versin

Zatta can teslim etsin

Hu ile fena bulsun

 

Fenadan fena olsun

Kabri vahdete düşsün

Zevk u şuhuda ersin

La havf, la mekan olsun

 

Hakk’ı ol izhar etsin

Kemal ile seyretsin

Kendini kendi bilsin

Mest olsun, hayran olsun

 

AHMED kulluğun kılsın

Dergaha yüzün sürsün

Huzurda divan dursun

Kulsun sen, kulsun kulsun…

( 1970 )

 

HABERİNİZ OLSUN CANLAR

Haberiniz olsun canlar

Mürşidin elini tutanlar

Zikrullah ile yananlar

Gelin seyrana seyrana

 

Dersi Mutlak’tan alanlar

Ef’ali Hakk’a varanlar

Dünyayı hiçe satanlar

Gelin seyrana,seyrana

 

Aşık u sadık olanlar

Sıfatullah’ı bulanlar

Urbayı dahi koyanlar

Gelin seyrana,seyrana

 

Tevhid’i zata çıkanlar

Cemalullah’a bakanlar

Bekaya kanat açanlar

Gelin seyrana,seyrana

 

<Enel-Hak>tablın çalanlar

Ol Hakk’a hamil kalanlar

Cihana nurun saçanlar

Gelin seyrana,seyrana

 

Hazret’e kadem basanlar

Şer-i şerife uyanlar

Kulluğa kıyam duranlar

Gelin seyrana, seyrana

 

AHMED’i candan soranlar

Varını feda kılanlar

Sohbetin zevkini tadanlar

Gelin seyrana, seyrana

( 1970 )

 

YARENLER SEMAYA

Yarenler semaya

Ezelden baktım

Sehap ref olmuştu

Nücuma vardım

 

Anda firaşımı

Serdim de yattım

Kahr ile lütfunu

Zevk ile tattım

 

Nedir bu tecelli

Rabbim’e sordum

Mah-i hurşit dedi

Apaçık gördüm

 

Masifayı cümle

Gözümden sildim

Gören ve görünen

Cümle bir bildim

 

Hakikat güneşi

Zuhura geldi

Hayali mahvetti

Hayat bahşetti

 

AHMED nihan iken

Çün ayan oldu

Ahmed ü Mahmud’a

Can feda oldu…

0.7.6.1971

(Afyon’da otelde)

 

ALLAH KUR’ANI İLE

Allah Kur’anı ile

“Ya eyyühelleziyne

Amenüzkürullaha

Zikren kesira” diyor

 

Çok zikredin Allah’ı

Bir nefes olman hali

Hem leyl ü hem nehari

Gizli-aşikar diyor

 

Dikkat edin mü’minler

Cihanda cümle sesler

Feleklerle melekler

Allah Allah Allah der

 

Nefes alıp vermemiz

Vücutta kan devriniz

Harekat u kalbiniz

Allah Allah Allah der

 

Yürüken otururken

Yatarken, uyur iken

Her bir işi işlerken

Mü’min Allah Allah der

 

AHMED Ahmed’i alır

Kabe Kavseyn’e varır

Kendini anda tanır

Allah Allah Allah der…

( 23.8.1971 )

 

SEN TESLİM-İ DOST OLMADAN

Sen teslimi dost olmadan

Sevdiğinden ayrılmadan

Canını feda kılmadan

Haya et,devrişim deme

 

Gözünden hicap kalkmadan

Cemal-i yare bakmadan

Kelamı Hakk’dan duymadan

Haya et, dervişim deme

 

Kibr ü riyayı atmadan

Halis ve muhlis kalmadan

Bir kere Allah demeden

Haya et, dervişim deme

 

Ölüp kabre konulmadan

Kalkıp mahşere varmadan

Sıratı, mizan geçmeden

Haya et, dervişim deme

 

Rıza-i Hakk’ı bulmadan

Halin hatırın sormadan

Safa-yı zevke dalmadan

Haya et, dervişim deme

 

AHMED cennete girmeden

Kevser şarabın içmeden

Kemalata erişmeden

Haya et, dervişim deme…

( 05.12.1971 )

 

SANA EDERİZ TEŞEKKÜR

Sana ederiz teşekkür

Lütfunla eyledin makbul

Kulluğuna ettin kabul

Safa bulduk, olduk mesrur

 

Senden sana hamd ü şükür

Bizi senden eyleme dür

Niyazımız geçek budur

Bendine al, eyle mecbur

 

Gönülde sevgin bulunur

Kelamın her dem duyulur

Gözden hicap ref olunur

Cemalin bize görünür

 

Kereminle kıldın zuhur

Hayalimiz fena bulur

Seninle buluruz huzur

Can’a her an bayram olur

 

AHMED artık sözüm budur

Aklı olan nefsin okur

Gergefle nakkaşın dokur

Kemal bulur, etmez kusur…

( 23.11.1971 )

 

BİZDE HAY OLAN HAKK’TIR

Bizde hay olan Hakk’tır

İlmimiz ilmullahtır

Sözlerimiz mutlaktır

La ilahe illallah

 

Cüz-i irademizden

Soyunduk ta ezelden

Hakk’tır irade eden

La ilahe illallah

 

Ayet inzal eyleyen

Manasın fehmeyleyen

Dilimizden söyleyen

La ilahe illallah

 

Bir mertebede candır

Bir mertebede canan

Bir mertebede insan

La ilahe illallah

 

Hakk’ın nice esması

AHMED de bir tanesi

İçinde hazinesi

La ilahe illallah…

( 08.01.1973 )

 

SIFAT-I İLAHİ’Yİ TARİF ETMEK İSTERİM

 

Sıfat-ı ilahi’yi tarif etmek isterim

Hayat Hakk’ındır elbet, “El-Hayyüm Kayyüm” derim

 

İlmi eğer sorarsan, “vallahü ya’lem” derim

Ben de bilirim dersen, “la ta’lemüne” derim

 

İradem vardır deme, “Ve ma teşaun” derim

“İlla en yeşaallah,Mutlak Mürid Hakk derim

 

Kulağından duyanı, gözden göreni tanı

Şübhe etme hiç sakın, “Semiy’ul basir” derim

 

Kuvvet kudret hep Hakk’ın, etrafa hoşça bakın

“Ve hüve ala külli şey’in kadüyrun” derim

 

Kelam Kelamullahtır,aşıklara müştakdır

Ariflere ilhakdır “ve kellemallah” derim

 

Saydığım yedi sıfat,sende zuhura gelmiş

Mazhar olmak istersen,sen seni anla derim

 

Tekvin sıfatını da, kendi kendinde ara

İşaretin dilersen, “Kün feyekünu” derim

 

AHMED bu haberleri nerden alır verirsin

Uzağa gitmeyiniz, bizden bizedir derim…

( 31.11.1972 )

 

SEN HAKK’I GAYRI SANMA

Sen Hakk’ı gayrı sanma

Hayalata aldanma

Şüphede kalıp yanma

Sanılan Hakk sanandır

 

Karanlıkta arama

Kandili yak da ara

Uzaklarda arama

Aranan arayandır

 

Tanı kendini tanı

Budur Hakk’ın fermanı

Yok bunun öte yanı

Tanınan tanıyandır

 

Nazar eyle sen sana

Şaşkınca bakma bana

Uyanıp hoş baksana

Görünen hem görendir

 

Kulak ver sözlerime

Dinlemesini öğren

Ben de söylerim deme

Dinleyen söyleyendir

AHMED bu nasihatı

Önce kendine verir

Sonra sevdiklerine

Sevilen sevenlerdir…

( 25.02.1973 )

 

UYANDI BÜLBÜL UYANDI

Uyandı bülbül uyandı

Avazı arşa dayandı

Gülün aşkına boyandı

Seher vakti, seher vakti

 

Bendler kırıldı o sesten

Bülbül kurtuldu kafesten

Cevap geldi her cihetten

Seher vakti, seher vakti

 

Aşık oldu, bülbül güle

Gül de aşıktır bülbüle

Geldiler dengi dengine

Seher vakti, seher vakti

 

Gül bülbüle neş’e saçtı

Nice sırlarını açtı

Bülbül de güle sarmaştı

Seher vakti, seher vakti

 

Hasretliler buluştular

Birbirine kavuştular

Söyleştiler, gülüştüler

Seher vakti, seher vakti

 

Gül naz eder, bülbül niyaz

Diller döker, avaz avaz

Ne naz kaldı, ne de niyaz

Seher vakti, seher vakti

 

AHMED, gel bülbülü gülden

Gülü ayırma bülbülden

Haberdarız biz bu demden

Seher vakti, seher vakti…

( 12.04.1973 )

 

KİMİ DOSTA VARIR

Kimi dosta varır

Dosta bend olur

Kimi nefse uyar

Kahrolur gider

 

Kimi tevbe eder

Esfıya olur

Kimi inad eder

Eşkiya gider

 

 

Kimi gülistanda

Gonca gül olur

Kimi gonca güle

Har olur gider

 

Kimi Hakk’a bakar

Feyzi-yab olur

Kimi yüz çevirir

Taş olur gider

 

Kimi Hay’dan alır

Ehl-i hal olur

Kimi hayaldedir

Kal eder gider

 

Kimi Hakk aşıktır

Hem maşuk odur

Kimi Hakk değildir

Zay olur gider

 

Kimi AHMED seni

Uzaktan tanır

Kimi yaklaşır da

Kör olur gider…

( 03.10.1973 )

 

BİR GÜRUH VARDIR DEM DURUR

Bir güruh vardır dem durur

Ehl-i tevhidim, der durur

Selb-i izafat etmeden

Evliyayım der övünür

 

Sorsan Hakk’a köleyim der

Bu yolda ben öleyim der

Hali değil, kal ile der

“Tevhit budur” der kurulur

 

Çok sözleri bellilemiş

Divanlardan ezberlemiş

Kamilini inkar etmiş

Ben ihvanım der yorulur

 

Zikrederim der, gafildir

Nefsim bildim der, cahildir

Rabb’isin bilmez, kafirdir

Sureta mü’min görünür

 

Hakk’ı görür de tanımaz

Kelamın işitir duymak

Elini öper de saymaz

Bir gün elbet bu sorulur

 

Aşıkım der , aşka yanmaz

Uyumam der, hiç uyanmaz

Hayasızdır, hem utanmaz

Asilere kayd olunur

 

AHMED çok gitme ileri

Mutedil ol, kalma geri

Cümle Hakk’dır, var mı gayri

Gülde de diken  bulunur…

( 15.02.1974 )

 

GÖNÜLDE SENİN TADIN

Gönülde senin tadın

Dillerde senin adın

Erdi bize imdadın

La ilahe illallah

 

Kulağımız duyuyor

Gözlerimiz görüyor

Kalbimiz uyumuyor

La ilahe illallah

 

Yerden biten otlarda

Ağaçta yapraklarda

Gökte uçan kuşlarda

La ilahe illallah

 

Rüzgarın esmesinde

Varlıkların sesinde

Zerrenin zerresinde

La ilahe illallah

 

Yedi kat semalarda

Deniz ve deryalarda

Cümle arz ü semada

La ilahe illallah

 

Karınca kararınca

Her biri ayarınca

Arş’tan Ferş’e varınca

La ilahe illallah

 

AHMED çıktı aradan

Kaldı O’nu yaradan

Muhammmed Mustafa’dan

La ilahe illallah…

( 05.06.1974 )

 

A DOSTLAR NE MUTLU SİZE

A dostlar ne mutlu size

Rahmet yağar gönlünüze

Hakk hidayet etti bize

Pirimizin aşkına Hu

 

Kutlu olsun seyranınız

Garptan şarka devranınız

Adab ile erkanınız

Pirimizin aşkına Hu

 

Yıktınız her bendinizi

Bildiniz çün kendinizi

Buldunuz ol kenzinizi

Pirimizin aşkına Hu

 

Aktınız dereden nehre

Karıştınız ulu bahre

Köyden, kasabadan şehre

Pirimizin aşkına Hu

 

Sizden Hakk oldu konuşan

Cemalullah oldu ayan

Bunu anladı anlayan

Pirimizin aşkına Hu

 

Derde oldunuz ibtila

Hem dertte buldunuz rıza

Rıza oldu derde deva

Pirimizin aşkına Hu

 

Aşık olduk yola salik

Maşuk olduk mülke malik

AHMED ol nefsine faik

Pirimizin aşkına Hu…

( 09.07.1974 )

 

İLAHİ A GÜZEL MEVLAM

İlahi a güzel Mevlam

Zikrinle olalım nalan

Fikrinle daima şadan

Meded eyle güzel Mevlam

 

Sev bizi gül yüzümüze

Perde çekme gözümüze

Koma şüphe özümüze

Meded eyle güzel Mevlam

 

Ol bize yar, gayrı çıkar

Nar’ın masivayı yakar

Nurun gönüllere akar

Meded eyle güzel Mevlam

 

Zikredelim, fikredelim

Zevk ile hem şükredelim

Hamd ü senalar edelim

Meded eyle güzel Mevlam

 

Sensin canımıza safa

Eylesen de türlü cefa

Gösterelim sıdk ü vefa

Meded eyle güzel Mevlam

 

Cem olmuşuz bunda cümle

Göster cemalin bugünde

Gören sensin, görünen de

Meded eyle güzel Mevlam

 

İlhak eyle sadıklara

Müştak eyle aşıklara

Hem Arif-i maruflara

Meded eyle güzel Mevlam

 

Muhabbetle pişir bizi

Sivanın kalmasın izi

AHMED’e ver cümlemizi

Meded eyle güzel Mevlam…

( 19.07.1974 )

 

AHMED DE ZAHİR ZATIN

Ahmed de zahir zatın

Sıfatın oldu batın

Anda açtın nikabın

Gördüm ya Resulallah

 

“Beni gören muhakkak

Buyurdun Hakk’ı görür”

Duydum inandım el-Hak

Kandım ya Resulallah

 

Mustafasın Hazrette

Hem kesretsin vahdette

Kemal-i abdiyette

Sensin ya Resulallah

 

Kabe kavseyn’de adın

Muhammed’dir anladım

Edeple kapın çaldım

Açtın ya Resulallah

 

Mahmud’sun “ev edna” da

Sidretü’l-Münteha’da

Aliyyü’l-Mürteza’da

Cansın ya Resulallah

 

AHMED’İ abidlikte

Nefsine ariflikte

Ahdine sabitlikte

Koru ya Resulallah…

( 23.01..1975 )

 

DERVİŞ OLMAK İSTEYENE

Derviş olmak isteyene

Hakk’a vuslat dileyene

Tenbihimdir dinleyene

Ya olduğun gibi görün

Ya göründüğün gibi ol

İstermisin aşık olmak

Hakk katında sadık olmak

Cemaline nazır olmak

Ya olduğun gibi görün

Ya göründüğün gibi ol

 

Her nefes ol Hakk’a yakın

İki yüzlülükten sakın

Şahadet gözlüğün takın

Ya olduğun gibi görün

Ya göründüğün gibi ol

 

Tevhide riyayı katma

Nefsin gayyasına batma

Hakk’ı sen batıla satma

Ya olduğun gibi görün

Ya göründüğün gibi ol

 

Niyetin arif olmak mı

Her nefes zakir olmak mı

Nefsinden fariğ olmak mı

Ya olduğun gibi görün

Ya göründüğün gibi ol

 

Olur isen Hakk’a mü’min

Hem de mü’minül müheymin

Senden olur herkes emin

Ya olduğun gibi görün

Ya göründüğün gibi ol

 

Aşk’ın Burak olsun sana

Gelirsen gel yana yana

Yoksa aşkın, gelme bana

Ya olduğun gibi görün

Ya göründüğün gibi ol

 

RÜTBE, MAKAM SONA ERDİ

Rütbe, makam sona erdi

Arif olan bunu bildi

İstemem gayrı devleti

Şeyhim bana kölem dedi

 

Yokluktur bana çün meta’

Kulluk oldu Hakk’tan ata

Varlığım yok düşmem cüda

Şeyhim bana kölem dedi

 

Her emrine eğdim başım

Göz üstünde yoktur kaşım

Lütfuyla ona sırdaşım

Şeyhim bana kölem dedi

 

Nebiler oldu kardaşım

Veliler hem yoldaşım

Arşa kürse erdi başım

Şeyhim bana kölem dedi

 

Abdiyyetimle ben şadım

Şahadette vardır adım

Kabe kavseyn’e uğradım

Şeyhim bana kölem dedi

 

Olmaz bana kulluk perde

Hubb-i Mevla var gönlümde

Çün Hakk’a olmuşum bende

Şeyhim bana kölem dedi

 

Ben beni şerh eyleyemem

AHMED diye söyleyemem

Kendime bir şey diyemem

Şeyhim bana kölem dedi…

( 15.4.1976 )

 

SULTANLAR OTAĞI

Sultanlar otağıdır

Veliler yatağıdır

Peygamber meteıdır

Şaheserdir İstanbul

 

İstanbul iki kıta

Bir Avrupa, bir Asya

Koskoca Ayasofya

Şaheserdir İstanbul

 

Çoktur ulu mabedi

Fatih, Sultan Ahmed’i

Şehsade, Beyazit’i

Şaheserdir İstanbul

 

Şahdır Süleymaniye

Sinan’ın mimariye

Yavuz Selim Kariye

Şaheserdir İstanbul

 

Sümbül, Merkez Efendi

Bir vezir, bir şah dendi

Şah u vezir hep kendi

Şaheserdir İstanbul

 

Hazret-i Eyyüp Sultan

Görenler olur hayran

Bunu ne bilsin nadan

Şaheserdir İstanbul

 

Vardır hem üç sarayı

Topkapı, Beylerbeyi

Seyret Dolmabahçe’yi

Şaheserdir İstanbul

 

Anadolu, Rumeli

Hisarını görmeli

Köprü’ye ne demeli

Şaheserdir İstanbul

 

Gerçi hoşdur hep iller

Mes’ud olsun gönüller

İzmir’de şeyhim meğer

Şaheserdir İstanbul

 

Eşyada gör esmayı

Esmada müsemmayı

Keşfet bu muammayı

Şaheserdir İstanbul

 

AHMED’in makalatı

Şeyhinin kemalatı

Gösterdi makamatı

Şaheserdir İstanbul…

 

HAKK’TAN GELDİ BİR HİTAP

Hakk’tan geldi bir hitap

Açıldı cümle nikab

Oldum Hakk’a muhatab

Dedim Elhamdülillah

 

İzhar etti Kemal’in

Setreyledi Cemal’in

Gösterdi hem Cemalin

Dedim Elhamdülillah

 

O bana sultan oldu

Gönlümde mihman oldu

Ruhumda vicdan oldu

Dedim Elhamdülillah

 

Nazar eyledi bana

Döndüm hep ondan yana

Seyrettim kana kana

Dedim Elhamdülillah

 

Aldı beni fendine

Bendeyledi kendine

Düşürdü hem derdine

Dedim Elhamdülillah

 

HAFIZ’ıyım ben onun

Aşıkıyım ben onun

Hadimiyim ben onun

Dedim Elhamdülillah…

( 1977 )

 

ZİKRİNE BOYANDIRAN

Zikrine boyandıran

Gafletten uyandıran

Vuslatınla kandıran

Sensin ey güzel Mevlam

 

Bende duyan, konuşan

Hem görünen, hem gören

Elimden veren alan

Sensin ey güzel Mevlam

 

Aldın sen beni benden

Kalmadı gayri senden

Zuhur eden bu tenden

Sensin ey güzel Mevlam

 

 

Muhabbet edip seven

Hayat verip dirilten

Seni bende ben eden

Sensin ey güzel Mevlam

 

Dert verip derman veren

Zevk ile irfan veren

Kul iken sultan eden

Sensin ey güzel Mevlam

 

Köle eden AHMED’i

Ref eden her zahmeti

İhsan eden rahmeti

Sensin ey güzel Mevlam…

( 1977 )

 

GÖNLÜMÜN ESRARISIN

Gönlümün esrarısın

Gözümün envarısın

Dilimin ezkarısın

Canıma can Efendim

 

Sen beni uyandıran

Aşkınla hep yandıran

Vuslatınla kandıran

Canıma can Efendim

 

Her nereye baksam sen

Gözüme görünen sen

Gören de sensin benden

Canıma can Efendim

 

Ben bende buldum seni

Ayırma senden beni

Diri tutan bu teni

Canıma can Efendim

 

Fani olunca hep ten

“Enelhak”dedin benden

Ruh zahir batın beden

Canıma can Efendim

 

Ender fenayım senden

Ender beka sen benden

Bir olduk cem’ul cemde

Canıma can Efendim

 

AHMED’i huzurundan

Zevk ile şuhudundan

Ayırma kulluğundan

Canıma can Efendim…

( 01.07.1978 )

 

BİLİR MİSİN NEDİR ZİKİR

Bilir misin nedir zikir

Zikirle hem olur fikir

Her nefeste Hakk’a şükür

Eyle Allah diye diye

 

Kulağın Hakk’ı dinlesin

Gözün onu seyreylesin

Dilin, kalbin devreylesin

Allah Allah diye diye

 

Tefekkürün Allah olsun

Gönlün Allah ile dolsun

Her yönün Allah’a dönsün

Dönsün Allah diye diye

 

Yediğini Allah için

Öğdüğünü Allah için

Sevdiğini Allah için

Sev sev Allah diye diye

 

Bir aşı mı aşlıyorsun

Nefsini mi taşlıyorson

Bir işemi başlıyorsun

Başla Allah diye diye

 

Gönlünü düşürme ğayre

Elini çalıştır hayre

Ayağın yürüsün yare

Yürü Allah diye diye

 

AHMED kul oldu Ahmed’e

Gark oldu anda rahmete

Köle oldu Muhammed’e

Allah Allah diye diye…

( 28.03.1979 )

 

NAZAR ETTİN GÜLDÜN BANA

Nazar ettin güldün bana

Kul köle eyledin sana

Aşkın’ ezel verdin bana

Mest-i ebed eyle sana

 

Gafleti aldın gözümden

Sivayı sildin yüzümden

Bağlandım sana özümden

Ayırma bir nefes senden

 

Aşkınla öldürdün beni

Sevginle doldurdun beni

Kendine döndürdün beni

Bırakma sen bana beni

 

Aldın harem ismetine

Mazhar ettin devletine

Koydun Hazret halvetine

Mahrum etme sohbetine

 

Ruh verip sen var eyledin

Sıfatın derman eyledin

Ef’alinle şad eyledin

“Mahcup etmem”vadeyledin

 

AHMED’in senden talebi

Ebedi olsun ebedi

Sevdiklerinin mezhebi

Olsun Muhammed ebedi…

( 25.04.1980 )

 

HAKK’I ZAKİR OL HER NEFES

Hakk’ı zakir ol her nefes

Masifadan meylini kes

Kalmasın hiç baki heves

Didarın göreyim dersen

 

Dilinde hep ism-i a’zam

Gönülde fikr-i muazzam

Şuhudun olsun muntazam

Didarın göreyim dersen

 

Allah’a ver varını sen

O’nun olsun cümle beden

Allah desin Allah senden

Didarın göreyim dersen

 

Hep niyetin rıza olsun

Muhabbetin Mevla olsun

Görüşlerin mana olsun

Didarın göreyim dersen

 

İman ile bak nazar et

İhlas ile sen amel et

İnsaf ile gel ebed et

Didarın göreyim dersen

 

AHMED fenadan fena ol

Hakk’ın irfanı ile dol

Sevgi olsun sana tek yol

Didarın göreyim dersen…

(10.05.1980 )

 

YA RAB SANA HACATIM

Ya Rab sana hacatım

Aşk ile münacatım

Dert ile makalatım

Sevgin gönlüme doldur

 

Her yüzde senin yüzün

Her gözde senin gözün

Her dilde senin sözün

Hep sen olduğun bildir

 

Fiillerin faili

Sıfatların sahibi

Vücutların vahidi

Kendini bana buldur

 

Güzellerin güzeli

Özellerin özeli

Ben sende oldum fani

Lutfunla beni oldur

 

Abidlerin ma’budu

Aşıkların ma’şuku

Ariflerin meşhudu

Şuhud’da beni durdur

 

Evvelsin ve ahirsin

Zahirsin ve batınsın

Hadisin ve mehdisin

Bu sırra beni erdir

 

AHMED’de sensin Ehad

Gönülde sensin Samed

Her nefes eden meded

İmdadını hep sürdür…

( 23.Mart.1981 )

 

KUR’AN ZAT-I İLAHİDİR

Kur’an zat-ı ilahidir

Habibine inzalidir

Celal Cemal Kemalidir

Mevlam ayırma Kur’an’dan

 

Hidayetin kaynağıdır

Füyuzatın menbaıdır

Kemalatın madenidir

Mevlam ayırma Kur’an’dan

 

Ümmü’l-Kitap’dır bir adı

Sonsuzdur lezzeti tadı

Mü’minlerin tek muradı

Mevlam ayırma Kur’an’dan

 

Anasıdır kitapların

Mesnedidir hitapların

Menşehidir sıfatların

Mevlam ayırma Kur’an’dan

 

Makam-ı feraiz Kur’an

Aşıklara derman olan

Velilere ihsan olan

Mevlam Ayırma Kur’an’dan

 

Ayet ayet nazil oldu

Gönüllere rahmet doldu

Şüphe ve şirki koğdu

Mevlam ayırma Kur’an’dan

 

Makam-ı nevafil Fürkan

Hakk’ı batıldan ayıran

Kelamullah ile beyan

Mevlam ayırma Kur’an’dan

 

Cenabı Hakk’ın ahkamı

Resulullah’ın ahlakı

Hak mürşitlerinin erkanı

Mevlam ayırma Kur’an’dan

 

Peygamberin mucizesi

Gündüz gibidir gecesi

Gönülleri fethetti sesi

Mevlam ayırma Kur’an’dan

 

Arapça olan lehçesi

Aşk iledir hem bestesi

Allahçadır her hecesi

Mevlam ayırma Kur’an’dan

 

Şeriat, tarikat anda

Hakikat, marifet anda

Dört kitabın hükmü anda

Mevlam ayırma Kur’an’dan

 

Kur’an bizim vicdanımız

Hem dinimiz, imanımız

Derdimiz, hem dermanımız

Mevlam ayırma Kur’an’dan

 

Yedi vech üzre okuna

Şanı oldu seb’ul mesan

Bu sırrın sahibi insan

Mevlam ayırma Kur’an’dan

 

Hacc-ı vede’da tamlanan

Ehl-i Beyt’le vücut bulan

Bize emanet olunan

Mevlam ayırma Kur’an’dan

 

Evlad ü iyalimizi

can ü ve cananımızı

Ahbab u yaranımızı

Mevlam ayırma Kur’an’dan

 

Mevlam buyurdu”El insan

Vel Kur’an tev’eman”inan

Kurtulur AHMED’e uyan

Mevlam ayırma Kur’an’dan…

( 23.04 1981 )

 

ZİKR-İ MEVLAYI TADAYIM DER İSEN

Zikr-i Mevlayı tadayım der isen

her nefes adını anayım der isen

Fikr-i aşk ile yanayım der isen

Ben derim ki masıvadan gönlünü gel eyle pak

 

Tevhid-i ef’ale varam der isen

Gizli şirkden fariğ olam der isen

Cennetü’l-ef’ale girem der isen

Ben derim ki masivadan  gönlünü gel eyle pak

 

Tevhid-i sıfatı görem der isen

Nefs ile bilmekten geçem der isen

Cennetü’s-sıfata girem der isen

Ben derim ki masivadan gönlünü gel eyle pak

 

Tevhid-i zatta öleyim der isen

Benliğimi Hakk’a verem der isen

Cennetü’z-Zat’a gireyim der isen

Ben derim ki masivadan gönlünü gel eyle pak

 

Tecelli zat ile doğam der isen

Rahmet olup yere yağam der isen

Enelhak nidasın çalar der isen

Ben derim ki masivadan gönlünü gel eyle pak

 

Tecelli sıfata erem der isen

Hakk’la Hakk’a kul olayım der isen

Feyz-i Rahman’la dolayım der isen

Ben derim ki masivadan gönlünü gel eyle pak

 

Ef’al ile kemal bulam der isen

Enfüsü afakı saram der isen

Arif olup Adem olam der isen

Ben derim ki masivadan gönlünü gel eyle pak

 

AHMED’in sözüne darıldı isen

Gönül koyup şayet kırıldı isen

Ruha değil,nefse darıldı isen

Ben derim ki masivadan gönlünü gel eyle pak…

( 24.09.1981 )

 

EY GÜZEL MEVLAM SEN BENİ SENDE DUR EYLEME

Ey güzel Mevlam sen beni sende dur eyleme

Sevginden gayrı sevda verip mahrum eyleme

 

Masifa çöpünden sen gözümü halas eyle

Her nefes baktığımda Cemal’in ayan eyle

 

Daim sevdiğim sen ol kendine Halil eyle

Mahrem kılıp zatına beni Habibin eyle

 

Sevdiklerine sevdir yaranına yar eyle

Söz senin sıfatındır sözüne sahip eyle

 

Tefrikinle çek sana rızana mazhar eyle

Gönlümün sultanı ol tahtında iskan eyle

 

AHMED’in niyazını ne olur reddeyleme

Mahveyle ağyarını önüne seddeyleme…

………………………………………………………………………………….

II.BÖLÜM

 

ŞEYHİM HİMMET ETTİN BANA

Şeyhim himmet ettin bana

Çevirdin kendinden yana

Teslim aldın önden sona

Köleyim sana Efendim

 

Cemalinle ayan oldum

Aşkına gönlüme koydum

Benliğimden beni soydun

Köleyim sana Efendim

 

Sen sevdin de sevdim seni

Anlıyorum yeni yeni

Ayırma sevginden beni

Köleyim sana Efendim

 

Ad-ı hayatı içirdin

Fenafillah’dan geçirdin

Bekabillah’a uçurdun

Köleyim sana Efendim

 

Çün gözümden gören sensin

Lisanımdan söyleyensin

Gönlümde vicdanım sensin

Köleyim sana Efendim

Bağımda öten bülbülsün

Lale, menekşe, sümbülsün

Yasamin hem gonca gülsün

Köleyim sana Efendim

 

Benim şeyhim Ahmed Sultan

Yaşar, Hasan, Kemal, Şadan

Sabri’dir canlara canan

Köleyim sana Efendim

 

Efendisini kölesi

Kölelerin Efendisi

AHMED köleler kölesi

Köleyim sana Efendim…

( 02.04.1982 )

 

GECELERİ YATARKEN

Geceleri yatarken

Uyuyup uyanırken

Seher vakti kalkarken

Zikrederim ALLAH’I

 

Abdestime başlarken

Şeytanı hem taşlarken

Kör nefsimi haşlarken

Zikrederim ALLAH’I

 

Allah’a sığınırken

Nefsimden soyunurken

Kıbleye yönelirken

Zikrederim ALLAH’I

 

Ellerimi kaldırırken

İlk tekbiri alırken

Hakk’a teslim olurken

Zikrederim ALLAH’I

 

Kıyamda el bağlarken

Rabıtamı sağlarken

Huşu ile ağlarken

Zikrederim ALLAH’I

 

Kur’an’ı okur iken

Hakk ile görüşürken

Aşk ile konuşurken

Zikrederim ALLAH’I

 

Rüku’a vardığımda

Nisbetsiz kaldığımda

Fenaya daldığımda

Zikrederim ALLAH’I

 

Hakk’a secde kılınca

Fena fillah olunca

Şuhud ile dolunca

Zikrederim ALLAH’I

 

Secdeye doğrulunca

Beka billah bulunca

Hakk ile Hakk olunca

Zikrederim ALLAH’I

 

Rükua eğilince

Şeriatı giyince

Tam kulluğa erince

Zikrederim ALLAH’I

 

Şükre secde edince

Sevgiliyi sevince

Sevipde sevilince

Zikrederim ALLAH’I

 

Mi’racda oturunca

Tehıyyat okuyunca

Vuslat ile dolunca

Zikrederim ALLAH’I

 

AHMED selam verince

Hakk’tan halk’a gelince

Halk’ta Hakk’ı görünce

Zikrederim ALLAH’I…..

( 28.4.1982 )

 

ŞEYHİM ÖNCE KÖLEM DEDİN

Şeyhim önce kölem dedin

Sonra merhaba söyledin

Lütf edip ihsan eyledin

Ulu sultanım merhaba

 

Seni sevmektir mutadım

Sevginle daima şadım

Kulluğundan ayrılmadım

Ulu sultanım merhaba

 

Ulu engin bir denizsin

Susuzlara su verirsin

İki cihan güneşisin

Ulu sultanım merhaba

 

Sensin benim canım, ruhum

Kalbim, gönlüm, gözüm, nurum

Tefekkürüm, hem şuhudum

Ulu sultanım merhaba

 

Seni Rabbim metheylemiş

Zatına mir’at eylemiş

Bize emanet eylemiş

Ulu sultanım merhaba

 

Evvel sensin, ahir sensin

Zahir ve batın hep sensin

Gönlümün sultanı sensin

Ulu sultanım merhaba

 

AHMED’in sultanı Ahmed

Ahmed Sabri,Sabri Ahmed

Gönlümüze doldu rahmet

Ulu sultanım merhaba…

( 21.06.1982 )

 

ALLAH’DIR HEP EZKARIMIZ

Allah’dır hep ezkarımız

Resullah envarımız

Ahlakımız, adabımız

Muhammedi bize derler

 

Samimiyiz bir sadıkız

Zikrullah ile ayıkız

Hem arifiz ,hem aşıkız

Üçler, kırklar bize derler

 

Ahde vefa şiarımız

Canana feda canımız

Dost iledir pazarımız

Gerçek mü’min bize derler

 

Hakk’ı söyler lisanımız

Sıdk u sadakat şanımız

Yoktur nam u nişanımız

Hakk erenler bize derler

 

Hileden hali kalbimiz

Hakk’tır karar u kavlimiz

Muhabbetimiz, sevgimiz

Halis, muhlis bize derler

 

Safız safları severiz

Saf olmayanı sevmeyiz

Biz bend-i Mustafa’yız

Al-i Aba bize derler

 

Yoktur dünyamız, ukbamız

Ne ulamız, ne uhramız

Sevabımız, günahımız

Ehl-iTevhid bize derler

 

Birdir özümüz, sözümüz

Hakk ile bakar gözümüz

Dost yüzü bizim yüzümüz

Dost ile dost bize derler

 

Kur’an yoludur yolumuz

Emrine göre yürürüz

Yasağından korunuruz

Gerçek Hafız bize derler

 

AHMED’dir bizim adımız

Sevmek, sevilmek tadımız

Yoktur başka muradımız

Melamiler bize derler…

( 24.12.1982 )

A DOSTUM DALMA SAKIN DÜNYA’YA SAKIN GEL

A dostum dalma dünya’ya sakın gel

Uyma nefse kaçma bizden yakın gel

 

Buğz, haset, kibir, inat atıp gel

Allah için, Resul için kaçıp gel

 

Bizim sıretimiz Hakk’tır beri gel

Cism ü şekle aldanma içeri gel

 

Yanma gafletde azbdan uyan gel

Kurtulasın gel, Allah’a inan gel

 

Ab-ı hayatı içmeye koşup gel

Can ile can olmaya sen çoşup gel

 

İkilikten geç tevhid’e boyan gel

Soyunup şirk’ten Allah’a dayan gel

 

AHMED-i Muhtar’a uy rahmana gel

Bekleme yarın bugün sultana gel…

( 07.12.1982 )

 

ENNECATÜ FİSSIDKI

“Ennecatü fissıdkı”

Hadisinde buyurdun

Kurtuluşun doğrulukta

Olduğunu duyurdun

 

Sensin Habib-i Huda

Resul-i Kibriyasın

Şefi-i ruz-i ceza

Muhammed Mustafa’sın

 

Kişi sana erişse

Kalmaz hiç bir teşvişi

Cümle işi doğrulur

Nur olur içi dışı

 

Sensin Habib-i Huda

Resul-i Kibriyasın

Şefi-i ruz-i ceza

Muhammed Mustafa’sın

 

Sussa hikmetle susar

Konuşsa hikmetle

Nice sırları açar

Aşk ile muhabbet ile

 

Sensin Habib-i Huda

Resul-i Kibriyasın

Şefi-i ruz-i ceza

Muhammed Mustafa’sın

 

Yüzünü Hakk’a döner

Pak eyler hem özünü

Gözünü ona açar

Aşk ile muhabbetle

 

Sensin Habib-i Huda

Resul-i Kibriyasın

Şefi-i ruz-i ceza

Muhammed Mustafasın

 

Riyakarlık yapamaz

İhlas ile boyanır

Nefsine hiç güvenmez

O Allah’a dayanır

 

Sensin Habib-i Huda

Resul-i Kibriyasın

Şefi-i ruz-i ceza

Muhammed Mustafasın

 

Övgüden nefret eder

İstemez zerresin,

Halka hep ta’zim eder

Hakir görür nefsini

 

Sensin Habib-i Huda

Resul-i Kibriyasın

Şefi-i ruz-i ceza

Muhammed Mustafasın

 

AHMED’in tut elinden

Kemalinden kerem et

Sen söyle hem dilinden

Ya Resulallah meded

 

Sensin Habib-i Huda

Resul-i Kibriyasın

Şefi-i ruz-i ceza

Muhammed Mustafasın…

( 07.03.1983 )

 

YÜRÜRÜM YARE

Yürürüm yare

Düşmem ağyare

Dilimde çare

Zikr-i Mevladır

 

Gönlümün ah’ı

İçinde Mah’ı

Tahtında Şah’ı

Zikr-i Mevladır

 

Dilimde zikr’in

Gönlümde fikrin

Her nefes şükrün

Zikr-i Mevladır

 

Doldurup bade

İçeriz sade

Yüzde ifade

Zikr-i Mevladır

 

Kalpdeki maye

Engel sivaye

Dervişde gaye

Zikr-i Mevladır

 

Gözümün nuru

Görmez kusuru

Her an huzuru

Zikr-i Mevladır

 

Güllerin naz’ı

Bülbül’ün sazı

Daim niyazı

Zikr-i Mevladır

 

Şahadetimiz

Selametimiz

Saadetimiz

Zikr-i Mevladır

 

Dervişlerimiz

Gönül evimiz

Bizim sevimiz

Zikr-i Mevladır

 

AHMED’in hali

Kıyl ile kali

Cümle Ef’ali

Zikr-i Mevladır…

( 20.03.1983 )

BİN DOKUZYÜZ SEKSEN ÜÇTE

Bin dokuz yüz seksen üçte

Almanya’ya geldiğimde

Neler gördüm caddelerde

Vatandaki cadde başka

Başka başka,daha başka

 

Oruç tuttuk, kabul ola

Mevlam saptırma sağ sola

Gönlümüz Hakk ile dola

Vatandaki oruç başka

Başka başka,daha başka

 

Kılıyoruz namazımız

Hem dahi teravihimiz

Salat ile tesbihimiz

Vatandaki salat başka

Başka başka, daha başka

 

Kandiller dışarda yanmaz

Minare zaten hiç olmaz

Mahyalar burda asılmaz

Vatanda Ramazan başka

Başka başka, daha başka

 

Akşam oldu, iftar ettik

Türlü taam yedik içdik

Çok şükür Mevla’ya dedik

Vatandaki iftar başka

Başka başka, daha başka

 

Camide cem olduk cümle

Vaaz ettim aynı dilde

Söyle söyle, yine söyle

Vatavdaki sohbet başka

Başka başka, daha başka

 

Her namazdan sonra Kur’a

Okuyorun ben her zaman

Dinliyenler hep müslüman

Vatandaki ihvan başka

Başka başka, daha başka

 

İçerde okunur ezan

Dışarda olmaz hiç duyan

İster kanma, ister inan

Vatandaki ezan başka

Başka başka, daha başka

 

Burada da sevgili var

Sevilen var, sevenler var

Aşıklar var, hem maşuk var

Vatandaki sevgi başka

Başka başka, daha başka

 

Almanya’nın havası var

Suları var, toprağı var

Ateşi var, dumanı var

Vatandaki ateş başka

Başka başka, daha başka

 

Bayram burda da olacak

Camiler dolup taşacak

Cemaat bayramlaşacak

Vatandaki bayram başka

Başka başka, daha başka

 

AHMED bilmem sana noldu

Görüşlerin başka başka

Ne olduysa Hakk’tan oldu

Vatandaki başka başka

Başka başka, daha başka…

Almanya-Hagen

( 03.07 1983 )

 

RAMAZAN AYLARIN ŞAHI

Ramazan ayların şahı

Kur’an ayı, ğufran ayı

Rahmet ve mafiret ayı

Ey Ramazan, şefaat et

 

Bu ayda hem ibadetler

Kat kat kabuldür taatler

Dolup taşıyor mabedler

Ey Ramazan, şefaat et

 

Allah’ın Hakk Peygamberi

Buyurdu ki”ilk evveli

Rahmettir”durmayın geri

Ey Ramazan, şefaat et

 

“Ortasındadır mafiret”

Rabbim bizi de sen affet

Şikayetinden emin et

Ey Ramazan, şefaat et

 

“Sonu ateşden kurtuluş”

Rıza-i Hakkile duruş

Cemal-i yar ile buluş

Ey Ramazan, şefaat et

 

Yirmiyedisinde Kadir

Bin aydan da hayırlıdır

Lutf-i Hakk değil de nedir

Ey Ramazan, şefaat et

 

Kadir gecesinde Kur’an

İndi Peygambere ferman

Melekler inerler cem’an

Ey Ramazan,şefaat et

 

Rahmet kapısı açılır

Yeryüzüne nur saçılır

Kötülüklerden kaçılır

Ey Ramazan, şefaat et

 

AHMED’in nefsin tezkiye

Gönlünü eyle tasfiye

Aşkınla eyle terbiye

Ey Ramazan, şefaat et…

( 08.07.1983 )

 

LUTF-İ HAKK SENİN RUHUN

Lutf-i Hakk senin ruhun

İhsanı gözün nurun

İlmin,iraden duygun

Dikkat et, sen seni bil

 

Bak ki sen ne alemsin

Hakk katında ahsensin

Halifetullah sensin

Dikkat et, sen seni bil

 

Tam mazhar-ı Hakk senin

Melekden mükemmelsin

Hazret-i Adem sensin

Dikkat et, sen seni bil

 

Nasut, ceberut sensin

Melekut lahut sensin

Hakk’ın mazharı sensin

Dikkat et, sen seni bil

 

Arş’ı Kürsi’si sensin

Levh u kalem’i sensin

Kabe-i ulya sensin

Dikkat et, sen seni bil

 

Asar ve esma sende

Ef’al ve sıfat sende

Zat-ı ilahi sende

Dikkat et, sen seni bil

 

Ay, gün, nüh, felek sende

Yedi kat sema sende

Sende can,cihan sende

Dikkat et, sen seni bil

 

Nar sende,nur sende

İsa ve Musa sende

AHMAD, MUHAMMED sende

Dikkat et, sen seni bil…

( 09.12.1983 )

 

VAKT-İ SEHERDE UYANALIM

Vakt-i seherde uyanalım

Zikrullah ile yanalım

Rahmetine boyanalım

Rızadan ayrılmayalım

 

Nefsimize uymayalım

Gaflette hem kalmayalım

Fenaya aldanmayalım

Rızadan ayrılmayalım

 

Kulluğa bel bağlayalım

Aşk-ı Hakk’la ağlayalım

Sinemizi dağlayalım

Rızadan ayrılmayalım

 

Gönülda Hakk’ı bulalım

Muhabbetiyle dolalım

Vuslatiyle mest olalım

Rızadan ayrılmayalım

 

Dargın kırgın durmayalım

Hakk’a asi olmayalım

Ehl-i gönül dost olalım

Rızadan ayrılmayalım

 

Dünya baki sanmayalım

Evhamlara dalmayalım

Masivaya kanmayalım

Rızadan ayrılmayalım

 

Hakk’ın emrine uyalım

Al dediğini, alalım

At dediğini atalım

Rızadan ayrılmayalım

 

Biz AHMED’i tanıyalım

Neler söylüyor duyalım

Duyduğumuzu tutalım

Rızadan ayrılmayalım…

(08.02.1984 )

 

HAYASI OLMAYAN YÜZDEN

Hayası olmayan yüzden

Doğru söylenmeyen sözden

Samimi bakmayan gözden

Ben Allah’a sığınırım

Ben Mevla’ya sığınırı

 

İç de olan vesveseden

Dış da olan debdebeden

Şüphe ile endişeden

Ben Allah’a sığınırım

Ben Mevla’ya sığınırım

 

Kelamı eğri işiten

Yüzüne gülen kişiden

Arkadan vuran dişiden

Ben Allah’a sığınırım

Ben Mevla’ya sığınırım

 

Nefs ile çatılan kaş dan

Hak için akmayan yaş dan

Haram karışmış bir aştan

Ben Allah’a sığınırım

Ben Mevla’ya sığınırım

 

Gafillerin kaygısından

Riyakarın saygısından

Mert ve namert faydasından

Ben Allah’a sığınırım

Ben Mevla’ya sığınırım

 

Hayra çalışmayan elden

Hakk’ı zikretmeyen dilden

Tam saf olmayan gönülden

Ben Allah’a sığınırım

Ben Mevla’ya sığınırım

 

AHMED sakın su-i zandan

Gaflet ile geçen andan

Hakk için çıkmayan candan

Ben Allah’a sığınırım

Ben Mevla’ya sığınırım…

( 07.08.1984 )

 

ŞEYHİME TAM TESLİM OLDUM

Şeyhime tam teslim oldum

Telkinatına hep uydum

Yoluna can ve baş koydum

Selameti anda buldum

 

İmanım erdi kemale

Hiç yer kalmadı hayale

Kıyl ü kalden geçtim hale

Ferağatı anda buldum

 

Mürşid-i alemdir şeyhim

Hep O’dur şuhudum, seyrim

Gayriye hiç yoktur meylim

Kemalatı anda buldum

 

Candan sarıldım eline

Kemer oldum hem beline

Gönül verdim ben diline

Saadeti anda buldum

 

Faliyeti şeriattır

Haliyeti tarikattır

Variyeti hakikattır

Marifeti anda buldum

 

Köle oldum otağında

Yandım, pişdim ocağında

Bülbül oldum bağında

Ben AHMED’i anda buldum…

( 19.11.1984 )

 

RESULULLAH ÖLMEZDEN

Resulullah “Ölmezden

Evvel ölün”, der bize

Biz ona tabi olduk

Asiler neyimize

 

Şanımız imandandır

Şeref veren o bize

İmanımız muhakkak

İmansız neyimize

 

Biz Hakk’ın mazharıyız

Dikkatle bakın bize

Dost ile dost olmuşuz

Masiva neyimize

 

Zatın tecellisiyiz

Nihayet yoktur bize

Hakk ile var olmuşuz

Yok olmak neyimize

 

Zikrullah’la yaşardık

Dost ihsan etti bize

Yaprağımız dökülmez

Dökülen neyimize

 

Bülbüller daim öter

Gir de gör bahçemize

Bizim gülümüz solmaz

Solan gül neyimize

 

Ebedi hayat verdi

Şeyhimiz AHMED bize

Aşık olanlar ölmez

Ölenler neyimize…

( 31.12.1984 )

 

İSTİYORSAN KURTULMAK

İstiyorsan kurtulmak

Kulak ver sözüme bak

Ara bir mürşid-i Hakk

Tevhide gel tevhide

 

Hakk mürşide teslim ol

Emrinde müstakim ol

Hakk’a giden doğru yol

Tevhide gel tevhide

 

Gizli şirki terk eyle

Zikrullah’ı terc eyle

Aşkullahı celb eyle

Tevhide gel tevhide

 

Sıkı sarıl tevhide

Bakma ifrat tefrite

Dal sen bahr-ı muhite

Tevhide gel tevhide

 

Emr-i Hakk ile çalış

Sehavette et yarış

Halk-ı cihanla barış

Tevhide gel tevhide

 

Nefsinle eyle savaş

Hakk’ın yoluna ko baş

İrfaniyete ulaş

Tevhide gel tevhide

 

Doğruluktan ayrılma

İstikametten kayma

Va’dinden asla cayma

Tevhide gel tevhide

 

İmanla izzeti bul

Allah’a ol sen has kul

Hakk’a gideceğin yol

Tevhide gel tevhide

 

Sözde gitme ileri

Aşkla yürü ileri

Arif ol kalma geri

Tevhide gel tevhide

 

Hiç kimseye hor bakma

Dikkat et gönül yıkma

Şahadetten ayrılma

Tevhide gel tevhide

 

Sev sen seni seveni

Ve hatta sevmeyeni

Sevgide yok et seni

Tevhide gel tevhide

 

Nefse sakın aldanma

Yalancıdır inanma

Fani zevklere dalma

Tevhide gel tevhide

 

AHMED Ahmed’le var ol

Mustafa’ya hem yar ol

Muhammed’le hemhal ol

Tevhide gel tevhide…

(09.3.1985 )

 

SÖZ RABBİMİN SIFATI

Söz Rabbimin sıfatı

Söyleyen kendi zatı

Yıkan Menat’ı, Lat’ı

La ilahe illallah

 

Söz yakut eder taşı

Gözden akıtır yaşı

Arş’a çıkarır başı

La ilahe illallah

 

Söz, laf-ı güzaf değil

Hakk’tır o batıl değil

Kanmayan Ebu Cehil

La ilahe illallah

 

Söz siler gönlün tozun

Nurudur iki gözün

Aynasıdır hem özün

La ilahe illallah

 

Söz kalbe safa verir

Hastaya şifa verir

Her derde deva verir

La ilahe illallah

 

Söz kişinin kemali

Kaldırır her vebali

Kazandırır Cemali

La ilahe illallah

 

Söz, özden ayrı değil

Hakk’tır o gayrı değil

AHMED Hakk’la et seyir

La ilahe illallah……..

( 25.04.1985 )

 

FELAHA EREM DERSEN

Felaha erem dersen

Allah’ı zikretsene

Bir an gafil olmadan

Her an devam etsene

 

Felahın yolu budur

Salahın yolu budur

Devanın yolu budur

Derde deva etsene

 

Haramı helal eder

Zevali Kemal eder

Celali Cemal eder

Hele bir denesene

 

Dedik0dular biter

Sıkıntılar hep gider

Zikr-i Hakk sana yeter

Sen seni terk etsene

 

Kemliğin imha eder

Nefsini ıslah eder

Kalbini ihya eder

Her nefes zikretsene

 

İlmen yakin bildirir

Aynel yakin buldurur

Hakkal yakin oldurur

Zikr-i Hakk’a ersene

 

Aşk-ı Hakk denen budur

Vuslat-ı yar hem budur

İrfan denilen budur

Zikr ile zevk etsene

 

AHMED’i uyandıran

Aşk-ı Hakk’la yandıran

Vuslat ile kandıran

Zikr’e gönül versene…

( 15.08.1985 )

 

İLAHİ GÖNLÜME SEN

İlahi gönlüme sen

Zikrini ilka eyle

Zikrinden gayri ne var

Hepsini imha eyle

 

Sensin hep alan veren

Mürid ve murad hem sen

Her an tecelli eden

Bilmeyi ihsan eyle

 

Bilensin bilinensin

Görensin görünensin

Evsafa bürünensin

Bulmayı ihsan eyle

 

Her şey fani zatında

Sensin zahir batında

Zatında yok olup da

Olmayı ihsan eyle

 

Din gününün maliki

Yerin göğün halikı

Hakimlerin hakimi

Aşkını ihsan eyle

 

Sen diyorsun Enelhak

Sensin mabudun bilhak

Kulluk sanadır mutlak

Marifet ihsan eyle

 

AHMED’i izkar ettin

Mustafa’yı var ettin

Resul-i Zişan ettin

Rızanı ihsan eyle…

( 21.12.1985 )

 

EĞER KARDEŞ HAKK’I BİLEYİM DERSEN

Eğer kardeş Hakk’ı bileyim dersen

Fail odur mutlak birleyim dersen

Nefs-i emmareden geçeyim dersen

Malından mülkünden geçmeden olmaz

 

Hakk’ın Cemalini göreyim dersen

Mevsuf-ı hakiki bulayım dersen

Nefs-i levvameden geçeyim dersen

Evlad u iyalden geçmeden olmaz

 

Allah’a sen vasıl olayım dersen

Zatında gark olup öleyim dersen

Nefs-i mülhimeden geçeyim dersen

Teninden canından geçmeden olmaz

 

Zatı ile zatından doğayım dersen

Kurb-i feraize ereyim dersen

Ruh olup göklere çıkayım dersen

Fena,ender fena olmadan olmaz

 

Rahmet ile gökten ineyim dersen

Kurb-i nevafile gireyim dersen

Hakk’a Hakla kulluk edeyim dersen

Beka ender beka olmadan olmaz

 

Merace’l-bahreyn’e dalayım dersen

Lü’lü’ ve mercanı düreyim dersen

Risalet tacını giyeyim dersen

Kemalat sahibi olmadan olmaz

 

Eğer AHMED’e yar olmak istersen

Sırr-ı Ehadiyyet anlayım dersen

“Ev edna” bahrına dalayım dersen

Ferağat sahibi olmadan olmaz…

( 31.12.1985 )

 

BİR YETİM GÖRÜNCE DURAKLAR MISIN

Bir yetim görünce duraklar mısın

Öksüzü görünce kucaklar mısın

Şefkat ile başlarını okşar mısın

Soruyorum kardeş, sehavet var mı

 

Sana geleni hoş karşılar mısın

O demeden halinden anlar mısın

Yoksa onu bırakıp yanlar mısın

Soruyorum kardeş, sehavet var mı

 

Akan göz yaşını durdurur musun

Kanayan yaralarını dindirir misin

Ağlayan gözlerini güldürür müsün

Soruyorum kardeş,sehavet var mı

 

Hastaların halini sorar mısın

Kim açtır,kim toktur, hiç arar mısın

Yardıma çağırana koşar mısın

Soruyorum kardeş, sehavet var mı

 

Vicdanının sesine uyar mısın

Ah u feryat edeni duyar mısın

Gördüğünü Hakk bilip sayar mısın

Soruyorum kardeş, sehavet var mı

 

Babanın rızasını alır mısın

Annene sevgiyle sarılır mısın

Sakın yüz çevirip darılır mısın

Soruyorum kardeş, sehavet var mı

 

Şeyhini gönülden hep sever misin

AHMED zemm edeni medheder misin

Düşmanına merhamet eder misin

Soruyorum kardeş, sehavet var mı…

( 25.01.1986 )

 

ENVER SULTAN’DIR BİR ADIM

Enver sultan’dır bir adım

Hakk tadıdır benim tadım

Her nefes Hakk’la yaşadım

Efendimi çok severim

Sevenleri hep severim

 

İçim dolu neş’e ile

Muhabbetle, sevgi ile

Dervişliğin zevki ile

Efendimi çok severim

Sevenleri hep severim

 

Bir adım da Aşık Enver

Söyledim ben neler neler

Kalmadı gönlümde keder

Efendimi çok severim

Sevenleri hep severim

 

Nur-i Huda var yüzümde

Hikmet vardır her sözümde

Muhabbet vardır özümde

Efendimi çok severim

Sevenleri hep severim

 

Mevla’yı ben çok anmışım

Aşkullah ile yanmışım

Tevhide hep boyanmışım

Efendimi çok severim

Sevenleri hep severim

 

Muhabbetle dopdoluyum

Ben sevginin sembolüyüm

Sanmayın ki ben ölüyüm

Efendimi çok severim

Sevenleri hep severim

 

İsm-i sıfata büründüm

Enver diye ben göründüm

Şimdi sıfattan soyundum

Efendimi çok severim

Sevenleri hep severim

 

AHMED Efendi,Efendim

Obeni,ben onu sevdim

“Kamilim”der Can Enverim

Efendimi çok severim

Sevenleri hep severim…

( 16.2.1986 )

 

HOŞ GELDİNİZ CAN DOSTLARIM

Hoş geldiniz, can dostlarım

Kardaşlarım, haldaşlarım

Ruhdaşlarım, sırdaşlarım

Allah sizden razı olsun

 

Hakk için Hakk’a geldiniz

Hakk ile Hakk’ı sevdiniz

Sevdiniz, hem sevildiniz

Allah sizden razı olsun

 

Nikah, düğün bir bahane

Görüşmektir esas gaye

Sevgi, muhabbettir paye

Allah sizden razı olsun

Uzak-yakın demediniz

Zahmet ederek geldiniz

Bize mutluluk verdiniz

Allah sizden razı olsun

 

Dilerim Yüce Rabbim’den

Ayırmasın bizi bizden

Razı olsun hepimizden

Allah sizden razı olsun

 

Yuva kuran yavrulara

Mevlam yardım et onlara

Duamız inananlara

Allah sizden razı olsun

 

Büyüklere hürmet, saygı

Küçüklere sonsuz sevgi

AHMED bugün zevkle der ki

Allah sizden razı olsun…

( 27.3.1986 )

 

HER AN ZİKR EDEN

Her an zikr eden

Tefekkür eden

Hakk’a şükreden

Melamileriz biz

 

Dünya’yı koyan

Ukba’yı koyan

Mevla’ya uyan

Melamileriz biz

 

Tevhide giren

Ölmeden ölen

Vuslat’a eren

Melamileriz biz

 

Dost’la barıştık

Gönlü hep ışık

Cevre alışık

Melamileriz biz

 

Cem ile nazda

Fark’ta niyazda

Daim namazda

Melamileriz biz

 

Vahdet-i vücut

Ederiz şühut

Hem ehl-i sücut

Melamileriz biz

 

Hakk’ın yoluyuz

Huzur doluyuz

Yolun sonuyuz

Melamileriz biz

 

Yok bizde güman

Etmişiz iman

Yolumuz Kur’an

Melamileriz biz

 

Yüzleri pampak

Gönülleri ak

Rabıtası Hakk

Melamileriz biz

 

Nefs’ini bilen

Rabbini bulan

Hakk’la hak olan

Melamileriz biz

 

Aşk ile taşan

Zevk ile çoşan

Kendine koşan

Melamileriz biz

 

Zuhurda halkız

Şuhudda Hakk’ız

Ehl-i tevhidiz

Melamileriz biz

 

Aşk-ı sakiyiz

Pir-i faniyiz

Hakk’la bakiyiz

Melamileriz biz

 

Şehadet bizde

Saadet bizde

Melamet bizde

Melamileriz biz

 

Namus ve haya

Eyledi ihya

Cuş eden derya

Melamileriz biz

 

Şahımız AHMED

Mahmut MUHAMMED

MUSTAFA medet

Melamileriz biz…

( 26.07.1986 )

 

EY ERHAME’R-RAHİMİN

Ey erhame’r-rahimin

Bize çok rahmet eyle

Gafletimizi kaldır

zikrini ihsan eyle

 

Hayal-i şirkimizi

Tevhide tebdil eyle

İfna et fi’ilimizi

Ef’alini lutfeyle

 

Al bizim cehlimizi

İrfaniyet nuruyla

Cümle bilişten geçir

Mazhar-ı sıfat eyle

 

Zenb-i vücudumuzu

Celalinle kahreyle

Senden gayri kalmasın

Zatını izhar eyle

 

Bize ruhundan ruh ver

Ab-ı hayat bahşeyle

Derya-i vahdetinde

Vuslatınla mest eyle

 

Uyandır vuslatından

Giyindir sıfatınla

Derya-i kesretinde

Halis,muhlis kul eyle

 

Vahdet’le Velayet’e

Nübüvvetle kesrete

Tevhid ile Kemale

Lutfunla varis eyle

 

AHMED’i Ehad’inden

Ayırma sen hıfzeyle

Hatalarını setret

Rızana mazhar eyle…

( 27.12.1986 )

 

………………………………………………………………………………….

III.BÖLÜM

 

ZEVK-İ ŞUHUDUN VAR İSE

Zevk-i şühudun var ise

Gülsen de hoş, ağlasan da

Yok ise,zevk-i şühudun

Gülsen de boş, ağlasan da

 

Muradın murad-ı Hakk’sa

Olsa da hoş, olmasa da

Ya muradın Hakk değilse

Olsa da boş, olmasa da

 

Kendini sen bildin ise

Bilsen de hoş, bilmesen de

Kendini bilmedin ise

Bilsen de boş, bilmesen de

 

Can kulağın açılmışsa

Duysan da hoş, duymasan da

Kulağın Hakk’la duymazsa

Duysan da boş, duymasan da

 

Gözün Hakk’la görüyorsa

Görsen de hoş, görmesen de

Gözün Hakk’la görmüyorsa

Görsen de boş, görmesen de

 

El’in Hakk’ın eli ise

Vursan da hoş,okşasan da

El’in Hakk’ın değil ise

Vursan da boş,vurmasan da

 

Hayatın hayat-ı Hakk’sa

Hayat da hoş, mematı da

Hayatın Hakk’ın değilse

Hayat da boş, mematı da

 

AHMED sözün Hakk söz ise

Sussan da hoş, susmasan da

Eğer sözün Hakk değilse

Sussan da boş, konuşsan da…

( 12.2.1987 )

 

DÜNYADA TAD ARARSIN

Dünyada tad ararsın

Fani mülke kanarsın

Bu gidişle yanarsın

Uyan kardeşim uyan

 

Nefs ü hevaya uyma

Debdebeye aldanma

Zehirleri bal sanma

Uyan kardeşim uyan

 

Gönlün katılaşmadan

Azrail sataşmadan

Ay bacadan aşmadan

Uyan kardeşim uyan

 

Benlikten senlikten geç

Birlik iline et göç

Durma sakın, kalma geç

Uyan kardeşim uyan

 

Gaflet seni kuşatmış

Kalbini katılatmış

Basiretini kapatmış

Uyan kardeşim uyan

 

Sen sana oldun perde

Şüphe, şirk, riya sende

Kalb-i selimin nerde

Uyan kardeşim uyan

 

Saltanat sarhoşusun

Nefs iledir görünüşün

Günahtır hep oluşun

Uyan kardeşim uyan

 

Beri gel yavaş yavaş

Nefsinle eyle savaş

İrfaniyete ulaş

Uyan kardeşim uyan

 

Mürşid-i kamil’i bul

Sıdk ile ol halis kul

Aradan çık sen yok ol

Uyan kardeşim uyan

 

AHMED’i tanımadın

Aşk-ı Hakk’a yanmadın

Tevhida boyanmadın

Uyan kardeşim uyan…

( 13.2.1987 )

 

GÖNÜL ALEMİNDE KURULDU VAHDET

Gönül aleminde kuruldu vahdet

İkilik kalmadı yok oldu kesret

 

Cemal’in gösterdi koptu kıyamet

Her şey helak oldu buldu nihayet

 

Zerrece kalmadı karanlık,zulmet

Mevla lütfeyledi geldi nihayet

 

Her şey vecde gelip etti şehadet

Hayalat mahvoldu doğdu velayet

 

Açıldı sır babı göründü hikmet

Harfsiz,sessiz-sözsüz oldu bir sohbet

 

Kendinden kendine etti muhabbet

Muhabbetten hasıl oldu Muhammed

 

AHMED hamdeyle sen,doğdu Muhammed

Onsekiz bin alem doldu hep rahmet…

( 13.7.1987 )

 

SENİ ÇOK SEVİYORUM

Seni çok seviyorum

Kendimden geçiyorum

Vuslata eriyorum

Can bahası olsa da

 

Kendimi aşıyorum

Sevginle taşıyorum

Seninle yaşıyorum

Viranede olsa da

 

İstemem şan ve şöhret

Sevmek ne büyük devlet

Sevgindir bana cennet

Cehennemde olsa da

 

Seni ben anıyorum

Sevginle yanıyorum

Her yüzden tanıyorum

Sonsuz nakş’ın olsa da

 

Sevgin bana din iman

Hamd olsun ettin ihsan

Ayrılmazsın hiç bir an

Son nefesde olsa da

 

Ben senin hayranınım

Kulunum kurbanınım

Ketre-i ummanınım

Her ne kadar olsa da

 

Eyledik biz muhabbet

Zuhura geldi AHMED

Alemler nur oldu hep

Karanlıklar olsa da…

( 4.11.1987 )

 

ÇEMENDE, ÇİÇEKTE

Çemende, çiçekte

Ağaçta, yaprakta

Yağmurda, çamurda

Severim ben seni

Hep seni seni

 

Denizde, karada

Yerlerde, havada

Yıldızlarda, ayda

Severim ben seni

Hep seni seni

 

Fakirde, zenginde

Köylüde, kentlide

Ağada, paşada

Severim ben seni

Hep seni seni

 

Seherde, sabahta

Öğlende, ikindide

Akşamda, yatsıda

Severim ben seni

Hep seni seni

 

Kıyamda, kelamda

Rüku’da, sücudda

Kuudda, şuhudda

Severim ben seni

Hep seni seni

 

Enfüste, afakda

Gizlide, açıkta

Açıkta, saçıkta

Severim ben seni

Hep seni seni

 

Güzelde, çirkinde

Acıda, tatlıda

Yayada, atlıda

Severim ben seni

Hep seni seni

 

Kerem’de, Aslı’da

Şirin’de, Ferhad’da

Leyla’da, Mecnun’da

Severim ben seni

Hep seni seni

 

Yeşilde, sarıda

Morda, eflatunda

Siyahda, beyazda

Severim ben seni

Hep seni seni

 

Asya, Avrupa’da

Diğer üç kıt’ada

Zerrede, kürrede

Severim ben seni

Hep seni seni

 

Yollarda, yolcuda

Bağlarda, bağcıda

Sağcıda, solcuda

Severim ben seni

Hep seni seni

 

Cematta, nebatta

Hayvanda, insanda

Hayatta mematta

Severim ben seni

Hep seni seni

 

Hazerde, seferde

Ovada, yuvada

Hasılı her yerde

Severim ben seni

Hep seni seni

 

Dünya’da, ukba’da

Ula’da, uhra’da

Suğrada, kübrada

Severim ben seni

Hep seni seni

 

AHMED her eşyada

Müsemma, esmada

Maddede, manada

Severim ben seni

Hep seni seni…

( 13.11.1987 )

 

“MEN AREF” SIRRINA ERMEK DİLERSEN

“Men aref” sırrına ermek dilersen

Enfüsü, afakı bileyim dersen

Eğer Hakk’a vasıl olayım dersen

Vefakar ol, vefa olmadan olmaz

 

Allah sevgisine ereyim dersen

Hem rıza-yı Hakk’ı alayım dersen

Cemal-i yare sen bakayım dersen

Vefakar ol, vefa olmadan olmaz

 

Ölmeden evvel öleyim der isen

Haşri, neşri bunda göreyim dersen

Beratım elime alayım dersen

Vefakar ol, vefa olmadan olmaz

 

Mü’min-i kamil olayım der isen

Gerçekten derviş olmak istiyorsan

Zevk-i Tevhide ermek diliyorsan

Vefakar ol, vefa olmadan olmaz

 

Hakk yoluna canım vereyim dersen

Ma’rifet gülünü dereyim dersen

Ab-i Hayat içip öleyim dersen

Vefakar ol, vefa olmadan olmaz

 

AHMED, sen AHMED’e dost olam dersen

Dost ile halvette mest olam dersen

“Ev edna”bahrında gark olam dersen

Vefakar ol, vefa olmadan olmaz…

( 22.12.1987 )

 

DENİZLERDE DERYALARDA

Denizlerde, deryalarda

Karalarda, havalarda

Uçakla uçup semada

Dedim Allah, Allah, Allah

 

Seksen yedinin sonunda

Uçtum Almanya yolunda

Hakk’ın sevgisi uğrunda

Dedim Allah, Allah, Allah

 

Baki Kurban’ı görünce

Görüşüp de sevinince

Eve gidip oturunca

Dedim Allah, Allah, Allah

 

Daha bir çok ihvanlarla

Camilerde cemaatla

Görüştüm çok defaatla

Dedim Allah, Allah, Allah

 

Çok sohbet muhabbet ettik

Zikir, fikir, şükür ettik

Lutf-ı Hakk’la şuhud ettik

Dedim Allah, Allah, Allah

 

Bodrup’ta Mehmed Efeyle

Daha diğer kardeşlerle

Cumartesi cümlesiyle

Dedim Allah, Allah, Allah

 

Düsseldorf’un çevresinde

Dostlarımın her birinde

Beraberce gezdiğimde

Dedim Allah, Allah, Allah

 

Almanya’da bir ay kaldım

Bazı siparişler aldım

Hayrolsun pazara vardım

Dedim Allah, Allah, Allah

 

Hacı Yakup dayım ile

İlahiler geldi dile

Okuduğun Kur’an ile

Dedim Allah, Allah, Allah

 

Frakfurt’a gittiğimde

Kardeşleri gördüğümde

Tanışıp görüştüğümde

Dedim Allah, Allah, Allah

 

Frankfurt’ta cümle iyiler

Hepsi sohbete geldiler

Zikir, fikir, şükrettiler

Dedim Allah, Allah, Allah

 

Rabbim razı ol hepsinden

Ayırma birbirlerinden

Mahrum etme Habibinden

Dedim Allah, Allah, Allah

 

AHMED dua et ihvana

Mazhar olsunlar ihsana

Sığınıp Ulu Sultan’a

Dedim Allah, Allah, Allah…

( 27.1.1988 )

 

TAKDİR-İ HAKK İLE ZUHUR ETMİŞİZ

Takdir-i Hakk ile zuhur etmişiz

“Elestü” bezminde “bela” demişiz

Hakk mürşid önünde ahdeylemişiz

Dersimizi Mevlamızdan almışız

 

Rabbimizden dua niyaz ederiz

Bırakmasın şirkten kalbimizde iz

Sevgisine mazhar etsin cümlemiz

Gitsin senlik-benlik, bir olalım biz

 

Hazret-i Ali’dir ilim kanımız

Ebubekir Sıddık sadakatımız

Ömer’ül-Faruktur adaletimiz

Osman-ı Zinnureyn namus arımız

 

Seyyid Muhammed Nur’dur seyyidimiz

Melamette önder ulu pirimiz

Zikr-i daim ondan ezber etmişiz

Hamdolsun gafletten halas olmuşuz

 

Fenafillah olmaktır sücudumuz

Hakk’la beka bulmaktır huzurumuz

Şeriat-ı garradır zuhurumuz

Hakikat-ı kübradır şuhudumuz

 

AHMED, himmet etti Pir Sultanımız

Şükr’olsun ALLAH’an Hakk’tır varımız

Hakk ile celvette halvet olmuşuz

Rahmet-i Hakk ile biz kurtulmuşuz…

( 29.02.1988 )

 

ALLAH’IM ETTİ İCAD

Allah’ım etti icad

Bize bir güzel evlat

Rabbim et onu abad

Nenni Mehmed’im nenni

Nenni Fürkanım nenni

 

Hidayet’le hidayet

Et Mehmed’e inayet

Tevhid’le ver dirayet

Nenni Mehmed’im nenni

Nenni Fürkanım nenni

 

Anne ve babasına

Aba u ecdadına

Hayırlı kıl vatana

Nenni Mehmed’im nenni

Nenni Fürkanım nenni

 

İsmini Mehmed Fürkan

Koyduk okuduk ezan

İhsan et ilim,irfan

Nenni Mehmed’im nenni

Nenni Fürkanım nenni

 

Koru onu kem gözden

Seni zikretsin özden

Arif olsun hem tezden

Nenni Mehmed’im nenni

Nenni Fürkanım nenni

 

Allah’a aşık olsun

Resule varis olsun

Mürşid-i kamil olsun

Nenni Mehmed’im nenni

Nenni Fürkanım nenni

 

Gaflete hiç girmesin

Nisbet etmek bilmesin

Şirk ile kirlenmesin

Nenni mehmed’im nenni

Nenni Fürkanım nenni

 

Rabbim et ona himmet

Tevhid’e etsin hizmet

İhvan’a etsin sohbet

Nenni Mehmed’im nenni

Nenni Fürkanım nenni

 

AHMED der torununa

Nefsinden hep koruna

Git Hakk’la Hakk yoluna

Nenni Mehmed’im nenni

Nenni Fürkanım nenni…

( 6.5.1988 )

 

HAKK NASİB ETTİ DE GELDİK

Hakk nasip etti de geldik

Sekiz kişi beraberdik

Hamdolsun hepimiz erdik

Beytullah’ı tavaf ettik

 

Zikrullah ile başladık

Hakk’ı gönülde sakladık

Üç ifnayı isbatladık

Hakk gözüyle Beyt’e baktık

 

Birinci şavt, tevhit ef’al

Tefekkürle oldu efdal

Verdi Mevlam güzel bir hal

Cemal ile olduk Cemal

 

İkinci şavt tevhid sıfat

Teslim olup olduk memat

Gördük Hakk’ın hep saltanat

Şükür bulduk ab-ı hayat

 

Üçüncü şavt tevhit-i zat

Gark olduk, bulduk sonsuz tad

Beyt’e baktık fena-i zat

Hamdolsun, olduk hep irşat

 

Dördüncü şavt makam-ı cem

Gördük Hakk diyor ben ben ben

Sen ben oldu hepsi tek ben

Dem bu demdir, dem bu demdir, dem bu dem

 

Beşinci şavt hazret’ül Cem

Baktık hüküm giydi her ten

Ben diyorduk dedik hep sen

Hakk’a Hakk’la şükrettik hem

 

Altıncı şavtı cemü’l-cem

Ben sen, sen ben, olduk biz hem

Emin olduk kendimizden

Temkin bulduk Rabbimizden

 

Yedinci şavt Ehadiyyet

Hem “Kul hüvallahü ehad”

Allah’ındır Semadiyyet

Dile gelmez hulusiyyet

 

AHMED cem oldu canlarla

Gelen gelmeyen ihvanla

Hamd ü sena ve şükranla

Meşk eyledik, iyi anla…

( 20.7.1988 )

 

İZMİR UÇAĞINA BİNMEDEN

İzmir uçağına binmeden

İhrama girdik cümleten

Söyledik hep dilimizden

Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk

 

İhram demek, ihlas demek

Hem en güzel ahlak demek

Her an emre uymak demek

Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk

 

Uçakla Cidde’ye indik

Bir bir kontrolden geçtik

Ak ile karayı seçtik

Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk

 

Harem-i Şerife girdik

Babü’s-Selam’da cem olduk

Tavaf için niyyet ettik

Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk

 

Kapıdan girince hemen

Beytullah’ı gördük hepten

Dua eyledik gönülden

Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk

 

Yedi şavt tavaf eyledik

Hakk’a hem neler söyledik

Ef’alini seyreyledik

Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk

 

Hacerü’l-Esved’e selam

Hakk’tan diledik hep eman

Sıfatullah oldu ayan

Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk

 

Kabe zatullah ayeti

Allah’ın ulu mabedi

Aşk ile döndük Harem’i

Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk

 

Üç şavt ile fani olduk

Nefsimizden fariğ olduk

Temizlenip kani olduk

Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk

 

Kalan dört şavt beka billah

Hep beraber dedik Allah

Hak, Hu, Allah, Allah, Allah

Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk

 

AHMED ihvana hediye

Acizane bir tavsiye

Allah, Allah, Allah diye diye

Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk…

( 1.8.1988 )

 

SA’Y İÇİN SAFA’YA ÇIKTIK

Sa’y için safa’ya çıktık

Hamd eyleyip şükreyledik

Zikir, fikirle yürüdük

Merve’de hem huzur bulduk

 

Safa’da safaya erdik

Aşk ile Merve’ye geldik

Marifet gülleri derdik

Talip olanlara verdik

 

Merve’den uruc eyledik

Hakk’la Hakk’ı seyreyledik

Bu rumuzu şerh eyledik

Tevhit edip zevk eyledik

 

Safa’dan nüzul eyledik

Fark’a gelip şükreyledik

Biz bizimle bize geldik

Cem’u Fark’ı cem eyledik

 

Safa’da safiye olduk

Merve’de mürüvet bulduk

Cem olup Cemali gördük

Feyz-i ilahiyle dolduk

 

AHMED Hakk’la sa’y eyledik

İlmel yakın ezberledik

Aynel yakın nazar ettik

Hakkal yakin zevk eyledik…

( 1.08.1988 )

 

ZİLHİCCE SEKİZİNDE

Zilhicce sekizinde

Yürüdük Arafat’a

Çadırlara yerleştik

Nurlara bata bata

 

O gece sabahladık

Zikrullah yapa yapa

Namazla vakfe durduk

Rabbim hayıra kata

 

Öglende ikindiyi

Beraber ettik eda

Zatı biri sıfatı

Canımız kıldık feda

 

Rahmed dağına çıktık

Sanki Adem’le Havva

Hamdolsun arif olduk

Lutfetti Yüce Mevla

 

Müzdelife’ye geldik

Yatsı vakti az aşa

İki vakti cem ettik

Varlığımız yok haşa

 

Sabahtan vakfe durup

Hep yürüdük Mina’ya

Aşk ile attık varıp

Yedişer taş şeytan’a

 

İkinci gün akşamdan

Taş attık şeytanlara

Orda şeytan ne gezer

Bizdeki evhamlara

 

Üçünçü gün erkenden

Taş attık üç şeytana

Kurtulduk hayaletlerden

Vasıl olduk canana

 

AHMED hamdet Rabbine

Neler lütfetti sana

Erdirdi sevgisine

İçirdi kana kana…

( 02.08.1988 )

 

OL MEDİNE’NİN BAĞINA

Ol Medine’nin bağına

Gittik elhamdülillah

Peygamber’in ocağına

Erdik elhamdülillah

 

O Sultan’ın Ravzasına

Girdik elhamdülillah

İçinde yüzler toprağa

Sürdük elhamdülillah

 

Resul-i Ekrem’e selam

Verdik elhamdülillah

Etti bizimle kelam

Duyduk elhamdülillah

 

Habibullah’ın beytini

Gördük elhamdülillah

Hem buy-i Muhammed’yi

Aldık elhamdülillah

 

Şol cennetin bahçesinde

Salat elhamdülillah

Hep Allah için ikame

Ettik elhamdülillah

 

Kırk vakit salatı tamam

Kıldık elhamdülillah

Yüz bin salat ile selam

Ettik elhamdülillah

 

Can Muhammed Mustafa’ya

Vardık elhamdülillah

Şefaat-i Mücteba’ya

Erdik elhamdülillah

 

AHMED Ahmed Muhammed’i

Bulduk elhamdülillah

Yoluna feda Ahmed’i

Kıldık elhamdülillah…

( 11.08.1988 )

 

HAYRAN OLDUM MEDİNE’NİN

Hayran oldum Medine’nin

Dağlarına bağına

Kurban oldum Peygamber’in

Çıktığı nur dağına

 

Hayran oldum Medine’nin

O meşhur hurmasına

Kurban oldum o hurmanın

Tadına, reyhasına

 

Hayran oldum Medine’nin

Duyulan ezanına

Kurban oldum mescidide

Kılınan namazına

 

Hayran oldum Ravzasında

Ashab-ı Suffesine

Kurban oldum sofasında

Yaptığı sohbetine

 

Hayran oldum Peygamber’in

Minberine beytine

Kurban oldum ikisinin

Beyninde cennetine

 

Hayran oldum Medine’nin

Ucuna bucağına

Kurban oldum Peygamber’in

Bastığı toprağına

 

Hayran oldum Medine’de

On yedi mescidine

Kurban oldum mescidinde

Edilen secdesine

 

Hayran oldum Peygamber’in

Mübarek beldesine

Kurban oldum beldesinin

Şahına kölesine

 

Hayran oldum ben AHMED’in

Kurduğu meclisine

Kurban oldum meclisinin

Samimi sevgisine…

( 30.9.1988 )

 

BU YERE SEYRE GELDİK

Bu yere seyre geldik

Sohbete muhabbete

Nefis bizde var ise

Sohbet nerde, biz nerde

 

Nefis öyle bir düşman

Akıl bırakmaz serde

İlahi sevgi olmaz

Onun olduğu yerde

 

Hiç yoktan iş çıkarır

Sokar başını derde

Terk etmeden onu çık

İşin içinden gel de

 

Nefsinle eyle savaş

Gece-gündüz seherde

Ondan kurtulmak için

ALLAH de her nefeste

 

Aşk ile nefsinden geç

Sana olmasın perde

Sen seni terk ediver

Hak’la ol her lahzade

 

Gerçek sevgiyi öğren

Hevesatı terk et de

Olacaksın şüphesiz

Sevgiyle birlikte

 

Sevenle sevileni

Uyanıp bul gönlünde

Göreceksin o zaman

Seven sen, sevilen de

 

Sevgi bize din iman

AHMED onunla zinde

Mezhebimiz sevgidir

Başta gelir, hem dinde…

( 21.03.1989 )

 

KENZ-İ MAHFİDEN GELDİK

Kenz-i mahfiden geldik

Seyr için bu aleme

Seyr eder, zevk ederiz

Biz bize, aleme ne

 

Gayemiz muhabbettir

Gelmek, gitmek bahane

Muhabbetle mest olmak

Zevk ile aşıkane

 

Biz bizimle buluşur

Konuşuruz dosthane

Ağlarız, gülüşürüz

Gönülden halisane

 

Bu aleme gelmekten

Murad ermek canane

Can nedir, canan nedir

Zevk etmek arifane

 

AHMED’e lutf olundu

Mazhar oldu Sübhane

Vehm ü hayal kalmadı

Gönlü döndü cinane…

( 26.03.1989 )

 

EY BENİM SEVGİLİ YARİM

Ey benim sevgili yarim

Sensin güzeller güzeli

Muhabbetinle mutluyum

Ben seni sevdim seveli

 

Sensin gözlerimin nuru

Sen, yokluğumun bedeli

Ruhumun sen hem süruru

Öz varlığımın temeli

 

Fetheyledin sen kalbimi

Gönlüm seninle neş’eli

Hüsnün bahası bir can mı

Nice yüz bin can vermeli

 

Sen canımın içinde can

Vicdanımın tek emeli

Senden sana budur ricam

Sevgimiz sonsuz sürmeli

 

Sen misin ben, ben miyim sen

Bilmem ki nasıl demeli

Yok artık şimdi sen ve ben

Yalnız sevgi var, sevmeli

 

AHMED der halkın yüzüne

Hakk’ın yüzünü görmeli

Gören görünen gözünde

Birdir bu sırra ermeli…

( 19.12.1989 )

 

HAK MÜRŞİDDEN SEN AL DERS

Hak mürşidden sen al ders

Dünyaya etme heves

Ukbayı dahi geç es

De Allah, Allah, Allah

 

Zikret Hakk’ı her nefes

Gayriden meylini kes

Dinle alemde tek ses

De Allah, Allah, Allah

 

Hiç bir şey yoktur abes

Var olan her şey enfes

Zevk eyle nefes nefes

De Allah, Allah, Allah

 

Vehmindir demir kodes

Aşk-ı Mevla ile es

Hem ortadan kalkar nefs

De Allah, Allah, Allah

 

Rivayet etti Enes

Tevhide eyleyen pes

Kurtulur nardan derdes

De Allah, Allah, Allah

 

AHMED sen olma nekes

Her şey fani ALLAH bes

Bu andır bezm-i elest

De Allah, Allah, Allah…

( 11.01.1990 )

 

GEL KARDEŞ GAFLETTEN UYAN

Gel kardeş gafletten uyan

Hak mürşide eyle iman

Zikreyle Allah’a dayan

Şuhuddan çıkma hiç bir an

 

Dünyaya gafil aldanan

Bu varlık benimdir sanan

Cümle varlık Hakk’ın inan

Şuhuddan çıkma hiç bir an

 

Çalış öğren ilim irfan

Aşk ile tevhide boyan

Mahfolsun şöhret ile şan

Şuhuddan çıkma hiç bir an

 

Misafirdir bedende can

Mukim olan canda canan

Can bu bedenden çıkmadan

Şuhuddan çıkma hiç bir an

 

Mutlak Hakk’tır fail olan

Her sıfatla mevsuf olan

Her zerrede mevcud olan

Şuhuddan çıkma hiç bir an

 

Tevhit oldu belli beyan

Kalmadı hiç bir şey nihan

Dost yüzü göründü ayan

Şuhuddan çıkma hiç bir an

 

AHMED her yüzden et seyran

Cemal-i yare ol hayran

Mekan, zaman ayırmadan

Şuhuddan çıkma hiç bir an…

( 30.01.1990 )

 

O KADRİ ALİ İDİ

O kadri ali idi

Mürşide bağlı idi

Hem çok vefalı idi

Hacı Şahin Beyimiz

 

Mahviyet hali idi

Hakk varlığı kariydi

Gerçekten veli idi

Hacı Şahin Beyimiz

 

Sehavet sahibiydi

Düşenin yari idi

Riyadan ari idi

Hacı Şahin Beyimiz

 

Mevla’nın kulu idi

İhvanın gülü idi

Muhabbet dolu idi

Hacı Şahin Beyimiz

 

Kendisini aşmışdı

Merhametle taşmıştı

Yarine ulaşmıştı

Hacı Şahin Beyimiz

 

Zuhurda Nakşi idi

Şuhudda Melamiydi

Sanki sahabi idi

Hacı Şahin Beyimiz

 

Kadere razı idi

Gönülden kani idi

Mü’minlik şanı idi

Hacı Şahin Beyimiz

 

Her nefes zakir idi

Nefsine arif idi

Ameli salih idi

Hacı Şahin Beyimiz

 

AHMED Hakk’tan diledi

Ruhu şad olsun dedi

Gönlümüzde ölmedi

Hacı Şahin Beyimiz…

( 28.06.1990 )

 

İNSANLIĞIN ŞEREFİ

İnsanlığın şerefi

Enbiyanın eşrefi

Evliyanın hedefi

Sensin ya Resulallah

 

Yüzümüzün süruru

Gözlerimizin nuru

Gönlümüzün huzuru

Sensin ya Resulallah

 

Cehlin kökünü kazan

Cihanı aydınlatan

Putperestliği yıkan

Sensin ya Resulallah

 

Semavatı dolaşan

“Kabe kevsey”‘i aşan

Mevla’ya vasıl olan

Sensin ya Resulallah

 

Bir yüzün seyf-i celal

Bir yüzünle zü’l-cemal

Ekmel, mükemmel kemal

Sensin ya Resulallah

 

Eflakin dayanağı

Kur’an’ın hem kaynağı

Faziletin menbağı

Sensin ya Resulallah

 

“Fakru fahri” söyleyen

Hakk görür beni gören

“Fettebiuni” diyen

Sensin ya Resulallah

 

AHMED’in sermayesi

Canında cananesi

ALLAH’ın sevgilisi

SensinyaResulallah…

(1.12.1990 )

 

KAYSERİ’DE BULUNURSUN

Kayseri’de bulunursun

Ağrı’dan sonra gelirsin

Diğer dağlardan ulusun

Hünerin bu mu Erciyes?

 

Tenezzül edip eğilsen

Kıyamda rüku’a varsan

Aşk ile secde eylesen

Neler olurdu Erciyes?

 

On iki ay sende kış var

Yok ilkbahar, yaz, sonbahar

Yeşil ot, çiçek, ağaçlar

Hünerin bu mu Erciyes?

 

Aklın başına devşirsen

Derd-i Hakk ile inlesen

Yanıp yanıp da erisen

Neler olurdu Erciyes?

 

Seni kar ve kış kaplamış

Etrafını duman sarmış

Fırtına, kasırga varmış

Hünerin bu mu Erciyes?

 

Baş kaldırmasan havaya

Dönüp insen düz ovaya

Doysan güneşe ve suya

Neler olurdu Erciyes?

 

Bir gün gelir yıkılırsın

Pamuk gibi atılırsın

Belirsiz hale gelirsin

Hünerin bu mu Erciyes?

 

O gün gelmeden yıkılsan

Atılmadan sen atılsan

İhtiyarlığınla yok olsan

Neler olurdu Erciyes?

 

AHMED senden ibret alsa

Bu öğüdü kendi tutsa

Varlığın, yokluğun atsa

Neler olurdu Erciyes?…

(1 Mart 1991 Şaban,Berat Gecesi  Kayseri )

 

EY BENİM CAN DOSTLARIM

Ey benim can dostlarım

Size bir haberim var

Beklemeyin başkası

Gelsin size olsun yar

 

En büyük düşman sizin

İçinizde nefis var

Onu ıslah ediniz

Alem size olsun yar

 

Yare ermeye engel

Nefis denen canavar

Onu öldürüverin

Siz olunuz gerçek yar

 

Nefsi öldürmenizin

Elbette çaresi var

Bu işi başaracak

Kişi mürşide uyar

 

Mürşid-i kamil sizi

Gafletten şirkten soyar

Gönlünüzü Allah’ın

Muhabbetini koyar

 

Basiret gözünüzle

Edin mürşide nazar

Gerçek yüzünü görün

Olun siz ülü’l-ebsar

 

Nefsi, şeytanınızı

Allah’ın zikri boğar

İlahi kelimeler

AHMED’e Haktan doğar…

( 27.8.1991)

 

ALLAHIN EMRİNİ DUYAR TUTARIZ

Allah’ın emrini duyar tutarız

Dost Muhammed Mustafa’ya uyarız

Zalimi mazluma karşı kovarız

Biz cihad-ı ekber edenlerdeniz

Nefsi ile savaş yapanlardanız

 

Allah Resulune iman etmişiz

Nefsimizin putlarını kırmışız

Hamdolsun hayalattan kurtulmuşuz

Biz cihad-ı ekber edenlerdeniz

Nefsi ile savaş yapanlardanız

 

Açık olan düşmanlardan korkmayız

Maddi güçlerine hiç aldırmayız

Fatih’in, Yavuz’un torunlarıyız

Biz cihad-ı ekber edenlerdeniz

Nefsi ile savaş yapanlardanız

 

Mahluk-ı Hüda’ya merhametliyiz

Haddini bilene çok saygılıyız

Gerekirse düşmanla barışırız

Biz cihad-ı ekber edenlerdeniz

Nefsi ile savaş yapanlardanız

 

Bedr’in Aslanlarıdır rehberimiz

Hayder-i Kerrar’dır baş önderimiz

Allah için cenk etmek şiarımız

Biz cihad-ı ekber edenlerdeniz

Nefsi ile savaş yapanlardanız

 

Batıl olan nefsten Hakk’a göçmüşüz

Allah Allah nidasıyla coşmuşuz

Zaferlerden zaferlere koşmuşuz

Biz cihad-ı ekber edenlerdeniz

Nefsi ile savaş yapanlardanız

 

Ehl-i sünnet velcemaat mezhebiz

AHMED, Muhammed’ Nur’un meşrebiyiz

Ef’al, Sıfat ve Zat’ın mazharıyız

Biz cihad-ı ekber edenlerdeniz

Nefsi ile savaş yapanlardanız

( 11.12.1991 )

 

LUTFETTİN BEN KULUNA

Lutfettin ben kuluna

Girdim Tevhit yoluna

Feda oldum uğruna

La ilahe illallah

 

Kaldırdın gafletimi

Yok ettin nisbetimi

Fetheyledin kalbimi

La ilaha illallah

 

Yaktın aşkın narına

Çıkardın didarına

Garkettin envarına

La ilahe illallah

 

Tenimde diri oldun

Canımda diyet oldun

Gönlüme hep sen doldun

La ilahe illallah

 

Dilimde dönen oldun

Gözümde gören oldun

İrade eden oldun

La ilahe illallah

Elimden sen tutarsın

Ne istersen yaparsın

Sen fail-i muhtarsın

La ilahe illallah

 

AHMED diler Rabbinden

Ayırmasın zikirden

Her an desin gönülden

La ilahe illallah…

( 25.Aralık.1991 )

 

SEVGİ ALLAH’IN BİR VASFI

Sevgi Allah’ın bir vasfı

Sevdi de halkı yarattı

Habibinin nuru ile

Alemleri aydınlattı

 

Yirmi yedi Peygamberi

Hep O’nun nurundan idi

Cihar-ı Yar-i Güzini

Al,Ehl-i Beyt envarıydı

 

Hak erenlerin cümlesi

Hep iki kanaldan geldi

Biri Selman-ı Farisi

Biri Hasan Basri idi

 

Abdülkadir-i Geylani

Bir gün sarhoşu yüklendi

Onu taşıdı bir hayli

Evine kadar iletti

 

Sevgi muhabbet denizi

Muhammed Mustafa idi

Mevlana, Şems-i Tebrizi

Denizden bir katre idi

 

Yunus Emre Hazretleri

Dövenlere elsiz idi

O ulu gerçek bir veli

Dilsiz ve gönülsüz idi

 

Bin dokuz yüz doksan bire

Yunus Sevgi Yılı dendi

“Aşıklar ölmez” dedi de

Öldü mü Yunus’un kendi

 

Enbiya ve evliyalar

Muhammed’i temsil etti

Arifler bunu bilirler

Allah Resulünü sevdi

 

Gerçek ilahi sevgiyi

AHMED Rabbinden diledi

Sevmeyi ve sevilmeyi

Niyaz edip hep istedi…

( 31.Aralık.1991 )

 

BU ALEME GELMEKTEN

Bu aleme gelmekten

Gaye Allah’ı sevmek

Seversen, sevilirsen

Mutlu olmuşsun demek

 

Allah için sev, sevil

Boşa gitmesin emek

Sevmezsen sevilmezsen

Boşuna gelmek, gitmek

 

Allah seni getirmiş

Bu aleme  severek

Sen de hem sev onu

Benliğinden geçerek

 

Allah’ı seveceksin

Farz oldu O’nu bilmek

O’ndan gayri ne varsa

Gönlünde sürüp silmek

 

Hakk mürşide teslim ol

Sanki suda bir semek

Hakk sevgisi ne derse

Mürşit gönlüne girmek

 

AHMED önemli olan

Benliğin dağını delmek

Güneş misali olup

Aleme hayat vermek…

( 10.03.1992 )

 

GERÇEK MUTLULUĞU

Gerçek mutluluğu

İstersen eğer

Nefsin arzuların

At birer birer

 

Hakk yoluna varın

Durma hemen ver

Varlığından benlikten

Kalmasın eser

 

Nefsini terbiye

Edecek bir er

Sen arayıp bulda

Ona gönül ver

 

Şanın ve şöhretin

Hayır değil şer

Yağmala hepsini

Hakk sana yeter

 

Mürşid-i kamili

Kabul et rehber

Sözüne kulak ver

Bak sana ne der

 

Allah’ı zikreyle

Gafletin gider

Nefsine arif ol

Sır verme ser ver

 

Nefsani varlığın

Beterden beter

Varını Hakk’a ver

Yok olsun keder

 

AHMED Ledün ilmin

Eyle sen ezber

Hem kalb-i selim ol

Allahü Ekber…

( 29.04.1992 )

 

KALBİNDEN ŞİRKİ GAFLETİ

Kalbinden şirki gafleti

Gözlerindeki zulmeti

Ellerindeki illeti

At Allah’ın zikri ile

 

Ruhundan vehmi, şüpheyi

Nefsinden bütün öfkeyi

Vicdanındaki gölgeyi

At Allah’ın zikri ile

 

Dilinden malayaniyi

Kulağındaki maniyi

Enfüsdeki caniyi

At Allah’ın zikri ile

 

Amalindeki riyayı

Bedenindeki vebayı

Düşüncendeki sivayı

At Allah’ın zikri ile

 

Ayağındaki na’lini

Nisbet olan ef’alini

Sıfatını ve zatını

At Allah’ın zikri ile

 

Dışta olan diyaneti

İçde olan hiyaneti

Hakk’tan gayre şikayeti

At Allah’ın zikri ile

 

AHMED sözde melameti

Özündeki sefaleti

Perde olan kerameti

At Allah’ın zikri ile…

( 22.05.1992 )

 

SEVEBİLMEK NE GÜZEL ŞEY

Sevebilmek ne güzel şey

Hele sevip de sevilmek

Allah’ı sevmek ne güzel şey

Resul’e ittiba etmek

 

Hakk’a erişebilmenin

Kesin yolu onu sevmek

Ya Hakk’ı sevmenin yolu

Yine sevmek, yine sevmek

 

Dervişlikte gaye hüner

Ma’rifet gülleri dermek

Hakk’tan gelen her cefaya

Sevgi ile sabreylemek

 

Lutf-ı Hakk’tır muhabbetle

İrfan meclisine girmek

Sevgi ile kuvvetlenip

Sonsuza dek ilerlemek

 

Sevgi ile kolay olur

Zorluklara göğüs germek

Sevgi ile nasip olur

Dostun cemalini görmek

 

Bu sevgi ilahi sevgi

Allah’ın sevmesi demek

Nefse aid sevgilere

Yeter deyip paydos demek

 

AHMED diyor ki ariflik

İstikamet üzere gitmek

Belalara hamd eyleyip

İhsanlara şükreylemek…

( 23.06.1992 )

 

ARŞ-I ALA GÖLGESİNDE

Arş-ı ala gölgesinde

Fena fillah ülkesinde

Beka billah beldesinde

Derim Allah, Allah, Allah

 

Efendimin sayesinde

Sunduğu her badesinde

Gayesizlik gayesinde

Derim Allah, Allah, Allah

 

Nefsimin viranesinde

Ruhumun minaresinde

Gönlümün Kaşanesinde

Derim Allah, Allah, Allah

 

Dilimin alfabesinde

Yüzümün ifadesinde

Namazımın ka’desinde

Derim Allah, Allah, Allah

 

Hiç vücudun hanesinde

İki kaşın aresinde

Ma’rifet dershanesinde

Derim Allah, Allah, Allah

 

Yokluğun sermayesinde

Derdimin dermanesinde

Canımın can hanesinde

Derim Allah, Allah, Allah

 

AHMED’liğin payesinde

Her nefesin vadesinde

Allah’ın iradesinde

Derim Allah, Allah, Allah…

 

HAYATIN HER DEVRESİNDE

Hayatın her devresinde

Dünyamızın küresinde

Güneşin her zerresinde

Zikrederim Mevlam seni

 

Beytullah’ın çevresinde

Safa ile Merve’sinde

Arafat’ın zirvesinde

Zikredeyim Mevlam seni

 

Medine’nin merkezinde

Peygamberin hem izinde

Cihar-ı yar-i güzinde

Zikredeyim Mevlam seni

 

Aklımın ta ötesinde

Fikrimin endişesinde

Gönlümün her köşesinde

Zikredeyim mevlam seni

 

Dilimin söylediğinde

Gözümün gözlediğinde

Kulağımın dinlediğinde

Zikredeyim Mevlam seni

 

Kıyam edip kalktığımda

Bir hareket yaptığımda

Sakin olup yattığımda

Zikredeyim Mevlam seni

 

Gözlüğümü taktığımda

Kainata baktığımda

Aşk od’unu yaktığımda

Zikredeyim mevlam seni

 

Hamd eder AHMED Hak dinde

Hakka dayanır ahdinde

Her gece seher vaktinde

Zikredeyim Mevlam seni…

( 24.07.1992 )

 

BİR SEVGİ İSTİYORUM

Bir sevgi istiyorum

Bitmesin tükenmesin

Gün geçtikçe çoğalsın

Haşre dek eksilmesin

 

Ayıpları kapatıp

Kem nazar ettirmesin

Cihan eksikle dolsa

Hiç birini görmesin

 

Yüreklerdeki buzlar

Birer birer erisin

Bahar olsun mevsimler

Bir daha hiç gitmesin

 

Hayırları getirip

Şerleri def eylesin

Gönüllere mutluluk

Bahşetip hayat versin

 

Meltem rüzgarlarını

Sinelere üflesin

Üstün ahlak ürünü

Ersin kemale ersin

 

Ferhad gibi samimi

Olsun dağları delsin

Mecnun gibi göz açıp

Olup divane gelsin

 

İbrahim Ethem gibi

Tac ü tahttan geçirsin

Kalbimizden şüpheyi

Endişeyi yok etsin

 

AHMED’i pür nur edip

Yare vuslat ettirsin

Sevmeyeni bilmem de

Sevenleri sevdirsin…

( 22.8.1992 )

 

ALAH’IN GÜZEL HAS KULU

Allah’ın güzel has kulu

Şefkat muhabbet sembolü

Ailenin gonca gülü

Annem annem güzel annem

Yücelerden yüce annem

 

Allah Teala emreder

“Sırf bana kulluk edin”der

Valideyne “üf demen” der

Annem annem güzel annem

Yücelerden yüce annem

 

“Cennet annelerin ayakları

Altındadır” sen bak

Peygamberin sözü el-Hak

Annem annem güzel annem

Yücelerden yüce annem

 

Dokuz ay beni gezdirdin

Bazen tok, bazen aç idin

Bana su, ekmek, aş idin

Annem annem güzel annem

Yücelerden yüce annem

 

Helal sütünden emzirdin

Besmele idi hep virdin

Her ihtiyacımı bildin

Annem annem güzel annem

Yücelerden yüce annem

 

Hakkını nasıl öderim

Bundandır benim kederim

Gözlerim açık giderim

Annem annem güzel annem

Yücelerden yüce annem

 

Sana hizmet yapabilsem

Kapında kul olabilsem

Rızanı bir alabilsem

Annem annem güzel annem

Yücelerden yüce annem

 

Annedir yuvanın nuru

Hane halkının süruru

Gönüllerin tek huzuru

Annem annem güzel annem

Yücelerden yüce annem

 

Annem AHMED’e dua et

Huzurda etsin beraet

İstemem başka keramet

Annem annem güzel annem

Yücelerden yüce annem…

( 29.9.1992 )