Melâmiler’de uzlet; zamana ve koşullara göre değişiklikler gösterse de, marifete erene kadar, zaman zaman bedenen de gereklidir. Ancak marifete vasıl olan Melâmi için, Hakk’tan gayrı yoktur. Nitekim Sultan Veled Hazretleri Maarif adlı eserinde buyurur; “Uzlet yabancılardan olur yârdan değil” Dolayısı ile onların gönülleri daimi uzlettedir. Başka bir deyişle uzletin hakikati, fenafillâh olmaktır.
Görüldüğü gibi Melâmilerin uzlet anlayışı ile, “Tarikati Melâmet zannedenler”in uzlet anlayışı arasında uzaktan yakından hiçbir alâka yok. “Tarikati Melâmet zannedenler”in bahsettiği; “şer’den ve şerli’den uzak durmak, dedikodudan, fitne ve fesattan uzak durmak, boş ve fuzuli olan şeylerden uzak durmak şeklinde bir uzlet anlayışı” bir-i iki gören içindir. Bu sırra işaret eden Muhyiddin-i Arabî Hazretleri; “İnsanların zararından kurtulmak için istenen uzlete itibar edilmez” diye buyuruyor.