SADREDDİN KONEVİ (K.S.) NİN FATİHA TEFSİRİNDE şöyle geçer:
” Bu ayetin kısımları ise manevi-Rabbani suallere verilmiş cevaplar gibidir.
Adeta, kul ‘Bizi sırata ulaştır ‘ dediğinde,
Rububiyet lisanı şöyle der: ‘ Hangi sıratı, yol istiyorsun? Çünkü sıratlar pek çoktur ve hepside bana aittir. ‘ Bunun üzerine ubudiyet lisanı (kul) şöyle der: ‘ Bunların içinden müstakim olan sıratı istiyorum. ‘
Rububiyet lisanı ise şöyle cevap verir: ‘ Bütün yollar, sıratlar müstakimdir. Çünkü ben bütün yolların gayesiyim. Bütün yollarda yürüyen kimseler, nihayette bana ulaşacaklardır. O halde , sen talebinde bunlardan hangisini istiyorsun? ‘.
Bunun üzerine ubudiyet lisanı şöyle der: ‘ Bütün bunların arasından kendilerine nimet verdiklerinin yolunu istiyorum. ‘
Rububiyet lisanı şöyle der: ‘Ben, kime nimet vermedim ki? Varlıkta, benim rahmetimin kuşatmadığı ve nimetimin kapsamadığı bir şey var mıdır? ‘ ”
” Sıratullah, bütün işlerin üzerinde yürüyüp hepsini Allah’a ulaştıran yoldur. Bu yüzden ilahi şeriat ve akıl tarafından konulmuş bütün hükümler buna girer. Bu yol, Allah’a ulaştırır ve şakiyi ve saidi içerir. İşte bu sırat, Ehlullah’ın hakkında ‘ Allah’a giden yol yaratıklarının nefesleri adedincedir ‘ dedikleri yoldur. Çünkü Allah, çelişen ve çelişmeyen bütün isimleri kendinde toplar.”
(Fütuhat – M. İbn Arabi )