BEŞİKTE KONUŞMA

“..Bazı kimseler beşikteyken, yani henüz bebeklik çağlarında konuşmuştur. Biz ise daha fazlasını gördük vedini bir vecibeyi yerine getirmek üzere anne karnında konuşanlara şahit olduk. Annesi hamileyken hapşırmış, Allah’a hamd etmiş, karnındaki çocuk orada bulunanların duyacağı şekilde ‘yerhamukallah (Allah sana merhamet etsin)’

diye cevap vermişti. Benzer bir misal daha verirsek, benim Zeynep adındaki kızım henüz bir yaşında veya daha küçük bir bebekken annesinin ve dedesinin huzurunda şakalaşmak maksadıyla kendisine şöyle bir soru sormuştum:

‘Kızım! Eşiyle cinsel ilişkiye girip boşalmayan bir adamın ne yapması gerekir?’ Kızım ‘Boy abdesti alması gerekir’ deyince, oradakiler verdiği cevaba şaşırdı. O sene kızımı annesinin yanına bırakarak ayrıldım ve annesine de hacca gitmesi için izin verdim. Ben de Irak’tan Mekke’ye doğru çıkmıştım. Arafat bölgesine geldiğimde, bir cemaatle yola çıkarak Şam rüknü tarafında ailemi arıyordum. Kızım henüz annesini emerken beni gördü ve şöyle bağırdı:

‘Anneciğim,ş u adam benim babam, geliyor!’ Annesi de bana baktı ve benim onlara doğru yöneldiğimi gördü ve kızına şöyle diyordu:

‘İşte baban, işte baban!’ Dayısı bana bağırdı. Ben de onlara doğru gittim. Kızım beni görünce, güldü ve bana doğru atılarak ‘babacığım, babacığım’ demeye başladı. Bu ve benzeri hususlar beşikte konuşmayla ilgilidir..”

{ Muhyiddin İbn Arabi (ks) }