MELÂMET ERENLERİNİN ZİKRİ

ÜÇ İFNÂ – BİR İHYÂ (ÜÇ NEFY- BİR İSBAT VE VUSLÂT)

Sesli Allahı zikretmek (Cehri zikr )
Sessiz zikretmek (Hafî zikr ) dir
Zamana zemine göre bunları da yaparız
Ama biz bununla iştigal etmeyiz
Biz (Darbi kalbi zikr ) ile iştigal ederiz.
Ve ara sıra deyil daimi her nefes (Zikri daimun) da oluruz …!
Melâmet Erenlerinin zikrinde sayı ile sınırlama yoktur.

(Darbi kalbi zikr) EVLİYÂ VE ENBİYÂ ZİKRİDİR

Diğer zikirler avamın, takva ehlinin veya Tarikat ehlinin zikridir.
Cehri ve Hafi zikir kalemle yazılır, Sözle tarif edilir ama MELÂMET ERENLERİNİN (Darbi kalbi zikri) Kalemle yazılamaz sözle tarif edilemez.

Ancak ve ancak MÜRŞİDİ KÂMİL’in huzura alıp diz dize oturup bizzat TELKİNAT’I ile mümkündür dil damağa yapışık her nefesde harfsiz teleffuz olmadan ”ALLAH, ALLAH, AL-LAH” demektir bu ise zikrin hurûfât’ıdır yani ruhudur, Zikir Ruhunun insan Gönlüne, Genlerine dokularına yayılmasıdır.

Böyle bir güzel zikrin üç tecellisi vardır… Dilde, Kalpde, Ruhda tecelli eder, azâlar uyanır o zaman kişinin şuûr altında TEVHİD ve VAHDET tecelli eder.

İkilikten, ikilemden (Şirki hâfiden) kurtulur. Yâr ile vuslât başlar Melâmet Erenleri Tahkik ehli olduğu için ”İSBAT” ta durmaz (isbatla uğraşmaz) daima ”VUSLÂT” ta dır çünkü inanmışın isbatı olmaz zaman kaybetmek olur…!

Ömer Baba