NÂDANI TERK ETMEDEN

Nâdanı terk etmeden yârânı arzularsın

Hayvânı sen geçmeden insânı arzularsın

 

“Men arefe nefsehû fakad arefe Rabbehû”

Nefsini sen bilmeden Sûbhân’ı arzularsın

 

Sen bu evin kapusın henüz bulup açmadın

İçindeki kenz-i bî-pâyânı arzularsın

 

Taşra üfürmek ile yalunlanır mı ocak

Yüzün Hakk’a dönmeden ihsânı arzularsın

 

Dağlar gibi kuşatmış benlik günâhı seni

Günâhını bilmeden Gufrân’ı arzularsın

 

Gurbetliğe düşmeden mihnete sataşmadan

Kebab olup pişmedin büryânı arzularsın

 

Yabandasın evin yok bir yanmış ocağın yok

Issız dağın başında mihmânı arzularsın

 

Canını terk etmeden cânanı arzularsın

Zünnarını kesmeden imânı arzularsın

 

Karıncalar gibi sen ufak ufak yürürsün

Meleklerden ileri seyrânı arzularsın

 

Topuğuna çıkmayan suyu deniz sanarsın

Sen katreyi geçmeden ummânı arzularsın

 

Var sen Niyâzi yürü atma okun ileri

Derdiyle kul olmadan sultanı arzularsın