Ey gönül tahtının sultan-ı cihan Kuşadalı
Âşıkın hâne-i kalbinde nihân Kuşadalı
Görünür ârife vech-i ahâdiyet sende
Cân-u can, cân-u cihan, cân-u cinân Kuşadalı
Secde kıldım görecek iki kaşın mihrâbın
Bülbülü sırdan irup guşe ezan Kuşadalı
Seyr-i fillâha varıp kâf-ı fenâ ankası
Çağırır derd ile bu savt-u zebani Kuşadalı
Külle yevmin hüvefişen ile Hakk’a varup
Bulamam senden o vadide nişan Kuşadalı
Zikru desturun idup bağ-ı bekâ güllerini
Olmuşam ben dahi bir gülşen-i can Kuşadalı
Kendini kendine verdi arada Fehmi hiç
Cism-i can, çeşm-i lisân, kevn-i mekân Kuşadalı